İdlib’de Bunalım Sürüyor – V. U. Arslan
Suriye’de iç savaşın son perdesi beklentilerin çok üzerinde sonuçlar üretmeye aday hale geldi. Zira, RTE İdlib çekişmesine çok şey yatırdı. En başta iç politikadaki kendi karizması ve yarattığı güçlü Türkiye imajı İdlib topraklarına gömülebilir. Ekonomik kriz emekçileri dalga dalga vurur, AKP destek tabanı erozyona uğrarken RTE “dünyaya meydan okuyan lider” pozlarıyla bu erozyona set çekmeye çalışıyordu. Sözde ABD’yi bile dize getiren “Güçlü Türkiye” imajı aynı zamanda içerideki baskıcı AKP rejimini besliyordu. Ama şimdi şubatın sonuna kadar Esad’a ve aslında Putin’e mühlet verdikten, üstelik orada bir sürü askeri kaybettikten sonra geri çekilmek, karizmayı tümden çizmek anlamına gelecektir. Bu durumda içerideki muhalefet ateşi harlanacak, çatlak sesler ve AKP tabanının şikayetleri çoğalacak… AKP iç gündemin içine düşerse orada boğulma riski büyük. Bunun dışında Suriye’deki diğer ÖSO alanlarının da Şam’a devredilmesi istenecek. (Oysa oralarda TOKİ hayalleri vardı.) Dahası Libya’da perişan hallere düşülecek. (Libya’da hayatını kaybeden askerlerin kamuoyundan saklandığını daha yeni öğrendik.) Orası da tam bir bataklığa dönüşebilir. Libya’dan onurlu bir çıkış için daha şimdiden çok geç. Rusya ya da başkaları isterse orayı TSK ve ÖSO için tam bir bataklığa çevirebilir. Suud-BAE-Mısır cephesi şimdiden bu ihtimalin gerçekleşmesi için elinden geleni yapıyor. Tabi bir de doğu Akdeniz’deki enerji rekabeti var. AKP o konuyu bile İdlib’e bağlamayı başardı.
Bu yüzden AKP için Putin’in insafa gelmesi şart. Ama Putin soğuk, mesafeli ve kararlı. Suriye Ordusu M5 karayolu ve stratejik Halep batısını kurtardıktan sonra şimdilerde stratejik Lazkiye-Halep M4 karayolunu ele geçirmeye koyuldu. Sahadan gelen bilgiler Suriye Ordusu’nun yeni bir taarruz başlattığı yönünde. Üstelik Rus savaş uçakları TSK konvoylarının yakınlarını bombalayarak caydırıcılık gösterilerine devam ediyor.
İhtimaller şunlar:
1) Putin çark edecek ve TSK karşısında Suriye Ordusu’nu yalnız bırakacak. Hatta bu da yetmeyebilir, Suriye hava sahasını TSK F-16’larına açacak.
2) RTE şubatın sonu yaklaşırken “savaşı göze aldım” imajıyla Putin’den kabul edilebilir bir anlaşma koparacak ve yeni sınırlar çizilecek.
3) Putin hiç taviz vermeyecek. RTE Rusya ile savaşmayı göze alamadığından Suriye Ordusu’nun kazanımlarını sineye çekecek ve aslında yenilgiyi kabullenecek. ABD’yi araya sokmaya çalışacak vb.
4) RTE, ülkeyi topyekün savaşa sokacak.
Bu ihtimallerden birincisi hiç olası görünmüyor, sahada kazanıyorken masada kaybetmek hiç de Ruslara göre bir durum değil. Üçüncüsü RTE için büyük bir kabus. Dördüncüsü ise Türkiye için kabus ve aynı zamanda askeri açıdan daha çok intihara benzeyecektir. Rusya’nın sahada kara birliği belki yok, ama hava üstünlüğü fazlasıyla caydırıcı. Geriye ikinci seçenek kalıyor, ama bunun için de Putin’in taviz vermesi gerekiyor. Ama Rusya şimdiye kadar hiç yumuşama alameti göstermedi.
AKP, kendisini ve aslında tüm ülkeyi İdlib’de tam bir çıkmaza sürükledi. Maceracılığın sınırında gezinen el yükseltme hamleleri ve blöfler için fazla yer ve zaman kalmadı. Çok hassas zamanlardan geçtiğimiz ortada. İdlib meselesinin nasıl bağlanacağı önümüzdeki yıllar için bir çok şeyin ve kimsenin kaderini belirleyecektir. Emekçiler AKP’nin altemperyalist politikalarına ve izlediği şoven-militarist çizgiye karşı uyanık olmalıdır.
KATEGORİLER V. U. Arslan