Cihatçıların Savunma Hatları Çöktü, Suriye Ordusu İlerliyor – V. U. Arslan

Suriye ordusu İdlib’in doğusundaki ilerleyişini sürdürüyor. İdlib’de şehir merkezinden sonraki en büyük kent olan Maaret El Numan’ın düşmesinin ardından M5 karayolu boyunca ilerleyişini sürdüren Suriye ordusu, stratejik Sarakip şehrine dayandı. Cihatçıların savunma hatları dağılmış olduğundan Suriye ordusunun ilerleyişi hızlanarak sürüyor. Suriye ordusu Şam ve Halep’i birbirine bağlayan M5 karayolunu ve doğusunda kalan kırsal bölgeleri tamamen ele geçirmek istiyor.

İdlib’in güney ve doğusundaki operasyonların dışında Suriye ordusu ikinci cepheyi Halep şehrinin güneybatısında açtı. M5 Karayolunun Halep’e ulaştığı yoğun nüfuslu bölgeler Khan Tuman, Raşidin ve Khan Asal gibi semtlerin kontrolünü sağlamak için taarruz başlatan ordu güçleri cihatçıların yoğun direnişiyle karşılaşıyor. Uzun yıllardır güçlendirilmiş hatlara ve tünellere sahip olan bu bölgede de cihatçıların direnişinin kırılması durumunda Suriye ordusunun ilerleyişinin bu bölgede de hızlanması bekleniyor. Ordu güçleri bu bölgede daha yavaş ilerlemek durumunda ve şimdiye kadar önemli ilerlemeler sağlandı.

Erdoğan Köpürdükçe Köpürüyor
Cihatçıların bu hızlı kayıpları karşısında RTE çabalarını yoğunlaştırdı. Çıkışların sertliğinden cihatçıların askeri çöküşünün ne kadar ciddi olduğu anlaşılabiliyor.

“Şu an itibarıyla maalesef Rusya Astana’ya da Soçi’ye de sadık değil” diye başlayan çıkışlar “İdlib’de bu bombalamaları vesaire durdurdunuz durdurdunuz, durdurmadığınız takdirde bizim artık sabrımız tükeniyor. Bundan sonra ne gerekiyorsa biz de bunu yapacağız” şeklindeki tehditkar tonlara ulaşıyor.

Bu kızgınlık Putin’in RTE’ye ateşkes sözü verip ardından güçlü bir şekilde cihatçıları bombalamasıyla alakalı. RTE ve Putin, 8 Ocak’ta İstanbul’da görüşmüşler ve 12 Ocak’tan itibaren İdlib’te ateşkes uygulanması kararını almışlardı. Ancak ateşkes kararından sadece 72 saat sonra Suriye ordusunun operasyonlara başlaması ve bu operasyonlara Rusya hava kuvvetlerinin de katılması AKP cephesinde büyük rahatsızlık yarattı. RTE askeri müdahale imaları yapsa da Rusya’ya rağmen böyle bir askeri hamle oldukça zor görünüyor. RTE sertleşerek Putin’e baskı yapmak ve Suriye ordusunun ilerleyişini sonlandırmak derdinde.

ABD’nin IŞİD’le Mücadele ve Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey’in 700.000 mültecinin Türkiye sınırına doğru harekete geçtiğine dair açıklamaları da rahatsızlık noktalarından biri. Halihazırda AKP’ye yönelik Suriyeli göçmenler üzerinden bir muhalefet yükselmiş durumda ve yeni bir mülteci dalgası toplumdaki bu öfkeyi körükleyecektir.

Suriye Ordusu Nerede Duracak?
İdlib’in güneyi ve Halep’in batısında hatları yarılan cihatçıların açık alanda Suriye ordusunun önünde duramayacağı anlaşılmışken akıllara operasyonun nerede sonlanacağı sorusu geliyor. Operasyon M5 karayolunun kontrolünün tamamen ele geçirilmesi ile mi sonlanacak yoksa ilerleyiş sınıra kadar sürecek mi? Bu kararı Putin’in vereceği aşikar. Daha önceleri Suriye ordusu ilerleyişini sürdürürken Putin bu ilerleyişi her defasında durdurmuştu. Putin, Erdoğan’ı avucunun içine aldığını, Türkiye ile karlı anlaşmalar yaptığını ve Ortadoğu dengelerinde bu ilişkiyi başarılı bir şekilde kullandığını düşünüyor. Bunda da haksız sayılmaz. Suriye tarafı ise can derdinde. İdlib bölgesinin denetimini ele geçirmeden doğudaki petrol bölgeleri üzerinde hak iddia etmek mümkün olmayacak. Bu da ağır bedeller karşılığında elde edilen askeri başarıların ekonomik çöküntüyle boşa çıkması anlamına gelecek. Bu yüzden Esad için İdlib meselesi yaşam meselesi.