Soma Katliamı'nın 5. Yılı: 301 Madenci Mezarda, Çocuklar Yetim, Sorumlular Serbest, Şirket Temiz!
Soma’da 301 madencinin ölümü, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik “kazası” olarak kayıtlara geçti. Gerçekteyse yaşanan düpedüz bir işçi kıyımıydı. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında iş güvenliği o kadar ihmal edilmişti ki katliam aslında bağıra bağıra gelmişti. Katliam sonrasında Soma’da uygulanan ‘dayıbaşılık’ sistemiyle işçilerin üretime zorlandığı, üretim arttıkça ‘dayıbaşının’ prim aldığı, işçilerin yeterli eğitim verilmeden ocağa indirildikleri, gaz maskelerinin çalışmadığı, kullanılan malzemelerin kalitesiz olduğu, kaza anında işçileri koruyacak yaşam odalarının bulunmadığı, çalıştıkları yerlerin gerektiği gibi denetlenmediği, kazanın günlerce öncesinden öngörülmesine, dile getirilmesine rağmen hiçbir şey yokmuş gibi üretime devam edildiği, ocakta hazır bekletilen bir kurtarma ekibinin olmadığı ortaya çıkmıştı.
AKP İktidarının Sorumluluğu
Soma Katliamı’ndan sonra açıklanan bilirkişi raporunda “Genel olarak kömür havzalarının yönetimi-denetimi ve özelde de kömür ocaklarında iş sağlığı ve güvenliği konulan ile ilgili mevzuat eksiklikleri ve yetersizlikleri nedeniyle Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ihmali ve kusuru vardır” denilmişti. Madeni denetlemeyen, sorumluluklarını yerine getirmeyen, mecliste muhalefet partilerinin verdiği araştırma önergelerini reddeden AKP işçi kıyımından bir o kadar sorumludur. AKP iktidarı ise sorumluluğu üstlenmek yerine “işin fıtratında bu var” demiş ve tüm sorumluluğu şirkete yıkmıştır. Ne bir bakan ne de bir yüksek bürokrat istifa etmiştir. Diğer taraftan facianın yaşandığı madenin sahibi Alp Gürkan, AKP zengini çıkmıştır. AKP 2005’te kömür sahalarını özel şirketlere açınca Gürkan’ın önü açılmıştır. Gürkan’ın kurduğu Soma Holding 2005’te TKİ’den aldığı kömür sahası ihalesinin ardından 700 milyon lira cirolu bir deve dönüşmüştür. Soma’dan çıkan ucuz kömürün en büyük müşterisi ise AKP’li belediyeler olduğu daha sonra ortaya çıkmıştır. İşçinin canı pahasına çıkarılan ucuz kömürler kent yoksulları AKP’ye oy versin diye iktidar tarafından satın alınmıştır, şirket ise bu satışlarla ihya olmuştur.
Ve Katiller Serbest
5’i tutuklu 51 sanıklı davanın temyiz başvurusunu inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, mahkemenin verdiği kararı onadı. Mahkeme, Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ı tahliye etmesinin yanı sıra şirketin 3 yıl maden işletmeme cezası kararını da kaldırdı. Böylelikle ölen madenci yakınlarının dövüldüğü, Soma davasını izleyen avukatların hapse atıldığı, AKP’nin her türlü sorumluluğu reddettiği Soma davası mantıksal sonuçlarına ulaştı. AKP diktasının işçi düşmanlığı, yargının büyük oranda yandaş bir kurum haline geldiği bir kez daha acı bir şekilde belgelendi. Bir şey daha belgelendi, o da işçiler örgütsüz kaldığı sürece işçi kıyımlarının bitmeyeceğidir. İşçi sınıfının örgütlü olmak ve mücadele etmek dışında bir seçeneği yoktur.