Suudiler Amaçlarını Gizlemiyor: "İsrail Dost; Hizbullah Düşman!"

Suudiler Amaçlarını Gizlemiyor: "İsrail Dost; Hizbullah Düşman!"

Ortadoğu’da kitleler tarafından sevilmenin, saygı duyulmanın en önemli ölçütü yıllardır aynı: “İsrail karşıtı söylemlerde bulun; eylem düzeyinde ne yaptığın önemli değil.” Tayyip Erdoğan, Saddam ve türevleri hep bu düsturla hareket etti. El altından İsrail ile ticari ilişkiler devam etse de söylem düzeyinde daima İsrail karşıtlığı öne çıkartıldı.
Bu ezberi bozan Suudi Arabistan oldu. Suudiler ile ABD ve İsrail’in arasından su sızmadığını sağır sultan bile biliyor; ancak söylem düzeyinde Suudiler İsrail’e yönelik övgüleri daima utangaç bir şekilde dile getirdiler ya da bu konuda susmayı tercih ettiler. Ta ki Abdülaziz Alü’ş Şeyh’in verdiği fetvaya kadar…
Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Alû’ş-Şeyh  İsrail’e karşı savaşmanın caiz olmadığı, Hamas’ın terör örgütü olduğu ve Hizbullah’a karşı İsrail ordusuyla işbirliği yapılması gerektiği yönünde fetva verdi. İş öyle bir noktaya ulaştı ki, İsrail İletişim Bakanı Eyüp Kara, Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Alû’ş-Şeyh’i tebrik etti ve İsrail’e davet etti.
Ortadoğu’da ve dünyada siyasal İslâm’ın çöküşünü hızla izliyoruz. Mezhepler arası savaşlar, Selefi terör örgütlerine finansal ve lojistik destek, zulmedenlere övgü ve ezilenlere zulüm siyasal İslam’ın karakteri haline geldi. Artık o kadar pervasızlaştılar ki, yanı başlarındaki Yemenlileri bombalarken İsrail’e methiyeler düzüyorlar. Yolsuzluk operasyonları adı altında ABD’ye karşı hizaya geçerken halkın kaynaklarını emperyalistlere peşkeş çekiyorlar; kendi ülkelerindeki göçmenleri, işçileri, emekçileri karın tokluğuna çalıştırmaya mecbur ediyorlar. Bu söylediklerimiz sadece Suudi rejimi için geçerli değil. Emperyalist kapitalizmin Ortadoğu’da yarattığı devlet profilleri birbiriyle neredeyse aynı!
bolsevik.org

KATEGORİLER
ETİKETLER