Renault İşçisi MESS'in Tehditlerine, Sendikanın İhanetine Karşı Direnişte!
Bilindiği gibi Türk Metal’in fabrikalarda imzaladığı toplu iş sözleşmesine karşı çıkan işçiler sözleşmelerinin değiştirilmesini talep etmiş ve fabrika yönetimine 21 Mayıs’a kadar süre vermişti.
Mayıs ayının başından bu yana işçilerin taleplerinin dikkate alınmaması, Türk Metal’in işbirlikçi uygulamalarının devam etmesi sonucunda bugün, 24.00-08.00 vardiyası arasında çalışan 1000’in üzerinde işçi işbaşı yapmayı redderek fabrika önünde toplandı. 6.00-24.00 vardiyasında çalışan işçiler ise fabrikanın iç kapısında toplanarak dışarıdakilere destek verdi.
Mayıs’ın Başından Bu Yana Ne Sendika Ne De MESS Uyarıları Dikkate Aldı!
Renault işçileri Mayıs ayının başında MESS ile imzalanan enflasyona dayalı 3 yıllık sözleşmenin iptal edilerek talepleri doğrultusunda yenilenmesini istemiş ancak patronlar bazı işçileri işten atarak gözdağı vermeye çalışmıştı.
Söz konusu süreçte, 23.30’da içeri giren C vardiyasındaki işçilerden 2 işçinin kartının okunmaması üzerine işçiler içeri giremememiş daha sonra 3 vardiyadan toplam 16 işçinin işten atıldığı duyumu işçiler arasında kısa sürede yayılarak büyük bir öfke patlamasına neden olmuştu.
İşçiler söz konusu süreçte üretimi durdurarak MESS’e ve işbirlikçi sendikaya gereken uyarıyı yaptı. Ancak ne MESS ne de sendika işçilerin uyarılarını dikkate aldı! Hatta Türk Metal’in eli sopalı çeteleri işçilere saldırdı!
Hak Gaspı Var; Direniş Var!
Renault firması, işçilerin ek zam talebini de açıkça geri çevirdi. İşçilerin yaşananlara cevabı ise bugün bir kez daha “direniş” oldu ve bugün, Mayıs ayının başından bu yana işçiler ikinci kez üretimi durdurma kararı aldılar.
Patronların örgütü MESS, işçilerin direniş kararına karşı alçakça tehditler savurdu. MESS tarafından işçilerin telefonlarına gönderilen mesajlarda, üç yıllık Grup Toplu İş Sözleşmesi’nin yenilenmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı söylenerek işçilerin eylemleri “yasadışı” ilan edildi. Elbette MESS için işçilerin her türlü hak arayışı “yasadışı” olacaktır. Zira MESS’in, patronların cebine bir kuruş daha fazla girmesi için bin işçinin hayatının hiçe sayılmasına “yasallık” atfedebileceğini biliyoruz! O yüzden MESS’in bu tavrının anlaşılmayacak bir tarafı yok.
İşçi direnişinin büyümesi durumunda AKP’nin tavrının da “net” olacağını belirtmek gerekir! Patronların iktidarı AKP, nasıl ki Birleşik Metal-İş sendikası üyesi işçilerin Ocak ayı sonunda 10 kentte 22 fabrikada grev kararı almasına karşı grevi erteledi ve Danıştay’a gönderdiği savunmada grev yasağına gerekçe olarak “TOMA üretilmesi gerektiğini” söylediyse, bugün de, direnişin büyümesi durumunda Renault işçilerine karşı MESS’in yanında saf tutacaktır.
Ancak tüm baskılara rağmen, sınıf hareketinin geriye çekildiği, AKP’nin ve patronların neo-liberal azgınlıklarının ayyuka çıktığı bu süreçte Sosyalist solun Renault işçisinin yanında olması elzemdir. Renault işçisi uzun süredir devam ettirdiği direnişe bugün itibariyle yeni ve umut dolu bir yön vermiştir.