Arjantin'de Sokak Radikalizmi Meclise Taşınıyor!

5 Aralık, 2013
27 Ekim’de Arjantin’de yapılan seçim sonuçları Devrimci Marksistler açısından önemli bir başarıyla noktalanmış ve Partido Obrero ile PST (İşçilerin Sosyalist Partisi) işbirliğiyle örgütlenen FIT (Solun ve Ezilenlerin Cephesi) meclise 4 milletvekili sokmayı başarmıştı. 2011 yılında örgütlenen cephe iki yılda hem Kirchnerizm’den umudunu kesmiş hem de sokak mücadelesini büyüten geniş kitlelerin desteğini alarak büyük bir gelişme göstermişti. Yapılan seçimlerde alınan 1 milyon 200 bin oy bu yükselişin göstergesi oldu. Seçim sonuçları
Sitemizde Arjantin seçim sonuçlarının ardından gelişen politik atmosfer, Troçkistlerin başarısının önemi ve yeni dönemde bekleyen görevler üzerine Arjantin’de Sol Cephe Parlamentoda – Juan Marino (TPR) başlıklı yazıyı Türkçe’ye çevirerek yayınlamıştık. Dileyenler daha geniş bir bilgi için bu yazıyı okuyabilirler.

Bu yazıda asıl olarak artık seçim atmosferine girmiş Türkiye için Arjantin’den yaşanan gelişmelerin sonuçlarını çıkarmak gerekmektedir. Arjantin ve Türkiye’nin geçmişleri karşılaştığında büyük benzerliklerle karşılaşacaktır, nitekim son dönemde yaşanan gelişmeler geleceklerinin de çakışacağını göstermektedir. Arjantin 1976’da General Jorge Rafael Videla’nın düzenlediği bir darbe ile Türkiye’nin 12 Eylül’de yaşadığı tramvanın bir benzerini yaşamıştı. Darbeciler on binlerce devrimciyi katletmiş, toplum üzerinde büyük bir baskı kurulmuştu. Hatta darbede yaşanan kayıplara karşı Plaza Del Mayo’da annelerin başlattığı eylem, Türkiye’de Cumartesi Anneleri’nin yıllarca süren mücadelesinin ilham kaynağı olmuştu.
2001’de Arjantin ekonomik krize girip, ayaklanmalarla sarsılırken; aynı dönem kriz Türkiye’nin de kapısını çalmıştı. Belki bir ayaklanma yaşamadık ama kapitalizmin krizleri her iki ülkeyi de benzeri bir sertlikte vurmuştu.
Bahsettiğimiz gibi Sol Cephe’nin seçim başarısı kararlı mücadele kadar, kitle radikalizminin de bir sonucu. Türkiye’de de bu konuda belki de son yüzyılın en özgün deneyimlerinden birisi olan Gezi Direnişi hala hafızalarda oldukça taze. Dolayısıyla yaklaşan seçimlerde devrimciler açısından oldukça avantajlı bir durum söz konusu. Bütün mesele sol unsurların kitle radikalizminin rüzgarını tutarlı bir programla arkasına alabilmesine bağlıdır.
Türkiye solu içerisinde ABD ve cemaat sevdalısı CHP’den veya her seçim döneminde olduğu gibi Kürt ulusal hareketinin hazır oylarının rahatlığıyla seçim dönemini rölantide geçirecek unsurlarda olacaktır. Ancak bu ne kitle radikalizminin ilerleyişine ne de solun sınırlı politik etkisinin yayılmasına neden olacaktır.
Ancak gücünü kitle radikalizminden alan ve burjuva sistemin kürsülerinde Arjantinli Devrimci Marksistler gibi bu destekle hareket eden siyasal seçenekler hem kitlelerin kendilerini anlamlı hissetmelerine hem de yeni deneyimlere ışık tutacaktır. Türkiye sol hareketi eline verilen metinleri harfiyen okuyan değil, kürsülerde Gezi’de katledilen gençlerin isimlerini haykırabilen unsurlarla seçim dönemine hazırlanmanın yolunu açmalıdır.
KATEGORİLER
ETİKETLER