SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş İle Seçim Sonuçları Üzerine Röportaj

SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş İle Seçim Sonuçları Üzerine Röportaj

SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş: Seçim Bitti, Ekonomik Kriz ve Baskılara Karşı Acil Mücadele Gerekiyor!

31 Mart Yerel Seçimleri sonuçları ve bundan sonrasına dair Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Sosyalist: 31 Mart’ın ardından “Bahar Geldi” mi gerçekten?

Güneş Gümüş: Tabii bizler Bahar deyince “emekçi baharı” anlıyoruz. Yani işçi eylemleri, grevler, gençlik hareketleri ile gelen bir toplumsal uyanış… Topluma bahar gelecekse bu böyle olur. Sosyalist mücadelenin asıl amacı da böyle bir baharı yaratmaktır. Diğer taraftan 31 Mart’ta AKP diktasının kaybetmesi elbette ki sınıf mücadelesi için olumludur.

Sosyalist: Sizce AKP 31 Mart seçimlerinde gerçekten kaybetti mi? Çünkü Cumhur İttifakı her şeye rağmen %51 oy aldı, yani çoğunluğu korudu.

Güneş Gümüş: Evet, gerçekten de kaybetti, hatta ağır bir yenilgi aldı. Daha İstanbul tam netleşmedi, ama İstanbul ve Ankara bu seçimin esas kıstasıydı. Bunun dışına Antalya, Adana, Mersin… Bursa’yı bile zor kurtardı. Diğer taraftan kutuplaştırma siyasetinin etkisi taşrada büyük oranda tuttuğu için AKP ayakta kaldı. Buralarda da aşınma olsaydı, AKP’nin kolay dayanamayacağı bir meşruluk sorunu ortaya çıkacaktı.

Sosyalist: AKP’nin kaybetmesi sınıf mücadelesi için olumludur dediniz. Bunun etkilerini nasıl görebiliriz?

Güneş Gümüş: Emekçilerin ve özgürlüklerin bugün en büyük düşmanı AKP diktasıdır. Adeta bir tek adam-tek parti rejimi örgütlendi memlekette. Şimdi, bunun zayıflaması emeğin hakları ve demokrasi mücadelesi için olumludur. Diğer taraftan ilerici güçlerdeki derin karamsarlığın dağılması, “bu ülke insanından bir şey çıkmaz” gibi ezberlerin zayıflaması da çok önemli. Şimdi bu unsurlarla daha ilerisi için sınıf mücadelesinin acil gündemlerini tartışmamız gerekiyor.

Sosyalist: AKP’nin seçim kaybetmesinde sizce en çok ne etkili oldu?

Güneş Gümüş: İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerdeki CHP kazanımlarında HDP seçmeninin desteği büyük oldu. RTE ayakta kalmak için kutuplaştırıcı bir terörizm suçlama kampanyası örgütledi, ama neticede kutuplaşma iki uçlu bir süreç. HDP seçmeni de Batı’da büyük oranda CHP’ye stratejik oy desteği sağladı.

Sosyalist: Ekonomik krizin seçimler üzerindeki etkisi ne ölçüde oldu?

Güneş Gümüş: Ekonomik krizin, etkisini iyiden iyiye hissettirdiği bir zamanda yapıldı seçim. AKP bu etkiyi yavaşlatmak için elinden geleni yaptı, bunda kısmen başarılı oldu. Taşrada ekonomik krizin etkisinin daha geriden geldiğini de belirtelim. AKP’nin başlıca seçim taktiği de ekonomiyi konuşturmamaktı. Seçimler örneğin bir altı ay sonra olsa ekonomik krizin etkisi daha da güçlü hissedilecekti. Ama şimdi de sanayi, hizmetler, turizm, üniversiteler bölgelerinde AKP ekonomik krizin bedelini ödedi. İşçi sınıfının yoğunlaştığı bölgelerde işçiler faturayı AKP’ye kestiler. Bakınız AKP’nin kalesi olan İstanbul’un emekçi ilçelerindeki oy kayıplarına. Bursa’yı bile neredeyse kaybedecekti. Bunun dışında AKP İzmit gibi, Bozüyük gibi göze batmayan ama gösterge olan şehirleri kaybetti.

Sosyalist: Bir CHP başarısından söz edebilir miyiz?

Güneş Gümüş: Salt sonuçlara bakarsak evet, CHP İstanbul, Ankara ve diğer bazı önemli kentleri kazanmış durumda. Ama içeriğe bakarsak, aynı şekilde pozitif konuşmak mümkün değil. CHP kendisini düzenin tam merkezinde bir parti olarak konumladı. Bu yerel seçimlerde bu, daha net hale geldi. Sömürü düzeninin kurallarına kökten bir şekilde bağlılar. İçerisinden sol bir kanat dahi oluşturamadılar.

Sosyalist: CHP bundan sonra elindeki güçle ne yapabilir?

Güneş Gümüş: Şimdi CHP bir seçim partisi. Sokak ya da mücadele partisi değil. Sendikal bir boyutu yok, işçi örgütlülüğü ve radikalizmi ile de alakası yok. Peki, dört buçuk yıl daha seçim olmadığını düşünürsek Meclis’in hiçbir gücünün kalmadığını hesap edersek, CHP siyasetinin merkeze kaydıkça iyice silikleştiğini düşünürsek bundan sonra CHP topluma nasıl şekil verecek? CHP kriz konusunda uluslararası piyasalara daha fazla uyum çağrısı yapacak, serbest piyasa ekonomisinin gereklerini yapın diyecek vb.

Sosyalist:  Peki ya elde edilen kritik belediyeler?

Güneş Gümüş: İki türlü belediyecilik var. İlki piyasa belediyeciliği. Çalışkan imajı veren bir belediye başkanı, kentsel rantları büyüten gösterişli inşaat işleri, başka bazı gösterişli işler, yoksullara ulufe dağıtımı, kurulan çıkar ağları, bol reklam, toplu sünnet ve nikah gibi sosyal işler… Bir de Dersim’deki Fatih Maçoğlu örneği var. Sosyalist belediyecilik gibi bir iddiası yok CHP’nin ama piyasa belediyeciliği anlamında reklamınız iyiyse oralarda bir siyasi nüfuz yaratabiliyorsunuz. Bir nevi AKP’nin daha laik versiyonu gibi düşünebiliriz. CHP’nin de belediyelerde yapabileceği maksimum bu. Ama çoğu durumda bu da becerilemiyor. Bakınız Ege Bölgesi, Trakya, Zonguldak vb birçok yerde durumlar hiç de iyi değil, seçim sonuçlarında da bu takip edilebiliyor.

Sosyalist: Maçoğlu konusunda HDP sizle pek aynı düşünmüyor olacak ki Maçoğlu’na karşı pek hırçın bir kampanya yürütüldü. Bu konuda neler dersiniz?

Güneş Gümüş: HDP cephesi bu hırçın ton için esas olarak kayyımdan kaynaklanan mağduriyeti gösterdi, ama daha önceki seçimlerde ortada kayyım falan yokken de HDP’nin Dersim’deki tarzı buydu. Bu sefer de Dersim’i kaybetmemek için çok itici bir tarz kullanıldı. Mesele “Saray Komünisti” suçlamasına kadar gitti. Oysa sormazlar mı sen iki dönemdir Dersim’de iktidardın da ne koydun ortaya diye! Ya da sormazlar mı madem Maçoğlu devlete yakın o zaman neden Maçoğlu’nun bir sürü yoldaşı devletin zindanlarında yatıyor. Bazı şeyler bu kadar basit olmamalı.

Sosyalist: HDP’nin genel performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Güneş Gümüş: Batı’da HDP sürece adeta damgasını vurdu diyebiliriz, özellikle İstanbul’daki sonucu düşünürsek. Ama Kürt illerinde önemli gerilemeler yaşadı. 2014’te 110 olan belediye sayısı bu seçimlerde 69’a kadar düştü. Tabii ki devlet baskısı var, ama meseleyi bundan ibaretmiş gibi göstermek gerçeklere gözlerini kapatmak anlamına gelir. HDP’nin Kürt illerinde geri gitmesinin en büyük nedeni son derece başarısız yerel yönetimler deneyimidir. Bu sefer elde edilen belediyelerde emek merkezli, halkçı, katılımcı, dinamik ve kapsayıcı bir anlayış ortaya koymaları gerekiyor.

Sosyalist: Bundan sonrası için görüşleriniz nelerdir?

Güneş Gümüş: Ekonomik kriz emekçilerin hayatını ciddi bir şekilde vuracak. AKP’nin de seçim kaygısı olmadığı için yapısal uyum adı altında emekçi düşmanı politikalar izlemesi eşyanın tabiatı gereği olacak. IMF’ye gidilse de gidilmese de bu durum değişmeyecektir. Bunun anlamı zamlar, işsizlik, hak kayıpları ve yoksullaşmadır. Mücadele etmek, örgütlenmek ve başta da dediğim gibi gerçek bir emekçi baharı yaratmak zorundayız.

KATEGORİLER