Sarı Yelekliler Pes Etmiyor

Sarı Yelekliler Pes Etmiyor


2018’in son haftalarında zayıflayan eylemlerin sönümleneceği düşünülüyordu ama geçtiğimiz cumartesi ve pazar yapılan 2019’un ilk eylemlerinde eylemler zayıflamak yerine güçlendi. Üstelik bu durum polis terörünün şiddetlenmesine rağmen gerçekleşti ve kimi zaman eylemciler sertliğe sertlikle karşılık verdiler. Macron’u titreten olaylarda protestocular bir forklift ile zorla bir bakanlığa girmeye kalkıştılar, Paris’in Champs Elysees Bulvarı yakınında araçları ateşe verdiler ve Seine Nehri üzerindeki köprülerden birinde polisle dövüştüler.

Profesyonel bir boksörün polislere zor anlar yaşattığı anların videosu tüm dünyada ilgi odağı oldu:

2018’in son haftalarındaki eylemci sayısı polis tarafından 32 bin olarak açıklanmıştı. Noel tatilinin etkisi eylemleri bariz bir şekilde küçültmüştü. Bu seferki sayı ise 50 bin olarak açıklandı. Paris dışında Bordeaux, Toulouse, Rennes ve Marsilya gibi önemli kentlerde de eylemler düzenlendi.

Bu son eylemlerin Macron’un moralini ciddi şekilde bozduğuna şüphe yok. Macron olayları yatıştırmak için Aralık ayında emeklilerin vergilerinde indirim, en yoksul işçilere ücret artışları yapmayı ve yakıt vergilerindeki artışlardan vazgeçmeyi vaat etmişti.

Kapitalistler bu tavizlerin faturası olan 10 milyar Euro’nun, Fransa’nın borçlanma maliyetlerini daha da yükselteceğinden şikayet ediyorlar. Bu arada yatırımcılar da borç düzeyleri ve Macron’un ekonomik reformları başarıp başaramayacağından kaygılılar.

Eylemler tam da Macron’un işsizlik ödeneğinden yaralanacaklara daha ağır şartlar getirmeye ve kamu sektöründe binlerce kişiyi işten çıkarmaya hazırlandığı sırada yeniden yoğunlaştı. Adı zenginlerin başkanına çıkan Macron eylemlerin hedefinde. Düşük gelirli emekçilerin ve yoksullaşan küçük burjuvazinin hükümete yoğun tepkisi eylemlerin ana enerji kaynağı durumunda.

Geçen ay eylemler zirve noktasındayken Macron ciddi şekilde sarsılıyordu. Eylemler Aralık sonunda güç kaybettiğinde Macron rahatlamıştı, ama 2019’un ilk eylemleri bu rahatlamanın erken olduğunu gösterdi.

Macron hükümetinin tek yapabildiği “cumhuriyetin saldırı altında olduğu” türünden çıkışlarla eylemcilere karşı uygulanan polis terörünü meşrulaştırmak. Eğer önümüzdeki hafta sonunda da eylemler büyüme devam ederse sadece Macron değil bütün Fransa burjuvazisi iyice korkuya kapılmış olacak.

Bu kritik anda burjuvaziye ve Macron’a en büyük destek sendikal bürokrasiden geliyor. Fransa’nın en büyük sendikası CFDT’nin başkanı Laurent Berger, Sarı Yelekliler’i şiddet kullanmakla suçlayarak eylemleri gözden düşürme çalışmalarına devam etti. Sanki şiddetin esas kaynağı polis değilmiş gibi yapan mide bulandırıcı bu açıklama, Fransa’daki işçi aristokrasisinin gerici rolünü ortaya koyuyor.

 

 

 

 

ETİKETLER