Yemen’de faaliyet gösteren 5 uluslararası insani yardım kuruluşu, ortak bir açıklama yayımlayarak Yemen’deki savaşın taraflarının çatışmaları acilen sonlandırmaması halinde en az 14 milyon kişinin açlıktan ölme riski ile karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Yemen’de 14 milyon insan açlıktan ölme riski ile karşı karşıya (Euronews)
Kış şartlarının kendini hissettirmeye başladığı bu günlerde yaşanılacak yeni trajedilerin boyutunun günden güne artacağına işaret edilen çağrıda, ‘yıllardır devam eden çatışmaların sivillerin zorluklarla mücadele azmini tükettiği ve savaşların insanları artık tükenme noktasına getirdiği’ ifade edildi.
Aralarında Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), Oxfam, Save the Children, CARE ve Norveç Göçmen Konseyi’nin bulunduğu 5 kuruluş ayrıca milyonlarca Yemenlinin hayatının kurtulması için ABD yönetiminin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne verdiği askeri desteği çekmesi çağrısında bulundu.
Yardım kuruluşlarının genel müdürlerinin imzası ile yayımlanan olağan dışı bildiride
Ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Tehlikenin boyutu şoke edici ve açıkça belirtilmesi gerekiyor ki; Yemen’de çatışan taraflar ve onlara destek verenler bu gidişata derhal dur demezlerse 14 milyon insan açlıktan ölme riski altında. Çatışmalar acilen durmadan, limanlar ticari gemilere açılmadan, insani yardımların ve insani yardım personelinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına izin verilmeden, devlet memurlarının maaşlarının ödenmesi gibi ekonomik istikrara kavuşmanın önünü açacak temel tedbirler alınmadan sayısız Yemenli zor kış şartlarına boyun eğmek zorunda kalacak.”
‘Sivil ölümlerinde ABD’nin de sorumluluğu olacak’
“ABD’nin, Yemen’e insani yardım yapan ülkelerin başında geldiği” belirtilen açıklamada, sunulan bu yardımların, Washington yönetimi tarafından Suudi Arabistan ile BAE’ye verilen askeri ve diplomatik desteğin neden olduğu zararlarla karşılaştırıldığında bir anlam ifade etmediği kaydedildi.
Washington’un, “Yemen’de çatışmaların durdurulması” yönündeki çağrısını gerçek bir diplomatik baskıyla desteklemesi istenen açıklamada, “Yemen‘deki milyonlarca sivilin hayatının kurtarılması için ABD’yi, Suudi Arabistan ile BAE’ye yaptığı askeri desteği durdurmaya çağırıyoruz. Üzülerek belirtmek istiyoruz ki; Eğer ABD, Suud-BAE koalisyonuna askeri desteğini kesmezse son yıllarda görülen en büyük kıtlığın sorumluluğunu sadece onlar değil aynı zamanda ABD de üstlenecektir.” ifadesine yer verildi.
“ABD, Yemen’deki krizi uzatıyor ve derinleştiriyor”
“ABD, Yemen’deki savaşta iki taraftan birine bu denli askeri ve diplomatik destek sağlayarak, ağır sonuçları olan krizi derinleştiriyor, uzatıyor ve bu durumun bedelini de siviller ödüyor. Milyonlarca Yemenli sivilin ölümü, yalnızca çatışan tarafların değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin de sorumluluğunda olacaktır” denilen açıklamada ayrıca Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından desteklenen Yemen hükümet güçleri ile Husiler arasında yaklaşık 4 yıldır devam eden iç savaş son bulmadığı takdirde hiçbir insani çabanın, bu ülkedeki kıtlığın ve ölümlerin önüne geçemeyeceği uyarısı yapıldı.
İnsani yardım kuruluşlarının direktörleri ortak açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bizler insani yardım kuruluşları olarak 3 yılı aşkın süredir devam eden savaşta büyük risklere rağmen Yemen halkına yardım etmeye ve onların yanında durmaya devam edeceğiz. Ancak şiddetin artması ve savaşın sinsi taktiklerinin milyonlarca insanı ele geçirmesiyle, Yemen’deki insani felaketi önlemek için artık hiçbir yolumuz kalmadı. Eğer savaş hemen sona erdirilmez, gıda, yakıt ve diğer hayati önem taşıyan insani yardım malzemeleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmazsa bizim çabalarımız artık kitlesel açlığı önleyemeyecek duruma gelecek. ABD’ye milyonlarca insanın hayatını kurtarmak için Suudi / BAE koalisyonuna verilen tüm askeri desteği durdurması çağrısını yineliyor, savaşın durdurulması için diplomatik baskının arttırılmasına davet ediyoruz. Bu ifadeleri yazmak çok ağır ve zor olsa da gerçekleri dile getirmek zorundayız; Eğer Suudi / BAE koalisyonuna verilen askeri destek durdurulmazsa, Amerika Birleşik Devletleri de son yılların en büyük kıtlık probleminden sorumlu olacak.”