Kaşıkçı Cinayetinde Yeni Deliller
Kaşıkçı cinayetinin üzerinden bir ayı aşkın zaman geçerken, ortada hala birçok soru işareti bulunuyor. Kaşıkçı’nın cenazesi henüz ortaya çıkmazken, bu konuda Suudi Arabistan sessizliğini korumayı sürdürüyor. Son olarak Suudi Arabistan Başsavcısı Türkiye’ye gelmiş, ancak görüşmelerden kayda değer bir sonuç çıkmamıştı.
Türkiye’nin cinayet ile ilgili sahip olduğu delilleri ve ses kayıtlarını bir pazarlık unsuru olarak kullandığını başından beri ifade etmiştik. Erdoğan, Ortadoğu coğrafyasındaki en önemli rakibi olarak gördüğü Suudi Arabistan’ı ve özellikle son yıllarda rejim üzerinde mutlak hâkim olan Veliaht Prens Muhammed Salman’ı politik olarak sıkıştırmak için delillere sahip olduğunu ifade ediyor ancak içeriğiyle ilgili doğrudan bir açıklama yapmıyordu. AKP’nin bu konuda kontrollü bir sızdırma politikası uygulayacağı netleşmiş görünüyor.
Erdoğan geçtiğimiz günlerde cinayetle ilgili tapeleri ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere’ye verdiğini açıklamıştı. Ancak konuya dair tek resmi açıklama bu ülkeler arasında yer almayan Kanada’dan geldi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau dün yaptığı açıklamada “Kanada istihbarat kurumları, bu konuda Türk istihbaratı ile çok yakın çalışıyor ve Kanada, Türkiye’nin paylaşmak istediği şeylerle ilgili tam olarak bilgilendirildi. Erdoğan ile birkaç hafta önce bir görüşme yaptım ve burada Paris’te de kısa bir görüşmemiz oldu. Kendisine Kaşıkçı olayına yaklaşımında gösterdiği güçten dolayı teşekkür ettim.” ifadelerini kullandı.
Tapelerin içeriğiyle ilgili iddialar ise ABD basınında yer aldı. New York Times’ta yer alan haberde Prens Salman’a yakın olan Suudi Güvenlik Görevlisi Mahir Abdulaziz Mutreb’in konuşmalarına yer verildi. Mutreb, telefon görüşmesinde isim vermeden, “Patronunuza söyleyin, adamlar işlerini bitirdi.” dedi. Patron’un kim olduğu açık görünüyor?
Kim tarafından ve neden işlendiği açık bir cinayet ortada olmasına rağmen ABD Prens Salman üzerindeki koruma kalkanını henüz kaldırmış değil. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton yaptığı açıklamada “patron” kelimesiyle Salman’ın ilişkilendirilemeyeceğini belirtti.
Ortada vahşice işlenmiş bir cinayet olmasına rağmen iktidarın cinayetin aydınlanması yerine süreci bir pazarlık malzemesine dönüştürmesine dönüştürmesi suça ortak olmak ve Suudi rejiminin kirli işlerine göz yummak anlamına gelecektir.
Konu ile ilgili ayrıntılı okuma için:
Kaşıkçı Cinayeti ve Emperyalizmin İkiyüzlülüğü, http://sosyalistgundem.com/kasikci-cinayeti-ve-emperyalizmin-ikiyuzlulugu/