Vatan Çiftliklerinizse, Fabrikalarınızda Al Kanımızı İçmekse, Vatan Hainiyiz!

“Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları ‘havalimanı istemezük’ dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar ‘istemezük’ dedi. Kim bunlar? Komünistler, komünistler. Bu sol zihniyet, bu komünistler hiçbir zaman vatansever değildir.” Herhalde söylemeye gerek yok. Tahmin edileceği üzere bu sözler Tayyip Erdoğan’a ait. 

Evet, “istemiyoruz” çünkü 3. köprü için 3 milyona yakın ağaç kesildi. Kuzey Ormanları katledildi. “İstanbul’un akciğerlerine” deyim yerindeyse kanser hücreleri zerk edildi. Kuzey ormanlarının yerinde yeller eserken bölgeyi uzun vadede AVM’ler, gökdelenler ve kangrenleşen trafik hızla kuşatacak. Trakya’ya kadar uzanan Kuzey Ormanları’nın yerine inşâ edilen beton yapıların çok yakında zincirleme bir şekilde Trakya’daki ormanlara uzanması bekleniyor. Toplamda 250 milyon ağaç tehlikede.  

Ayrıca eklemek gerekir ki, 3. köprü, İstanbul trafiğindeki hiçbir sorunu çözemedi ve çözemeyecek. Kuzey Ormanları Savunması’ndan Seda Erhan konuyla ilgili şunları söylüyor: “Köprüler trafiği azaltmaz, kendi trafiğini yaratır, çünkü köprülerin taşıdığı yolcu değil araçtır. Transit geçişlerin 3. köprüye kaydırılması İstanbul trafiğini rahatlatmaz çünkü transit trafiğin payı, boğaz geçişinin yüzde 2-3’dür. İstanbul trafiğindeki sıkışıklık, toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasından kaynaklamaktadır. 3. Köprü çözüm değil, çünkü su havzaları ve ormanlık alanlarda yeni yerleşim bölgelerine neden olacak. Artan nüfus, trafik sıkışıklığını çözemeyeceği gibi, suyumuzu ve havamızı tüketecek. 3. Köprü ulaşım projesi değil.” 

3. Köprü ve 3. Havalimanı için toplamda 9 milyon ağacın kesildiğini de ekleyelim. Aslında Tayyip de bir zamanlar bunları söylüyordu.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde “3. köprü cinayettir; intihardır” demişti (*)  

Ağaçlar kesildikçe sel faleketleri artacak. Zira suyu beton değil, toprak emiyor. Küresel ısınma artacak; gölgesinde serinlemek için bir ağaca muhtaç hale geldik; böyle devam ederse bu günleri, iyi günlerimiz olarak anacağız. 

Karadeniz’deki ormanları yak; yerine oteller dik; bunları Katar emirine peşkeş çek; iş cinayetlerini ayyuka çıkart; yüz binlerce insanı işinden at sonra vatansever rolleriyle Komünistlere lâf söyle.

Evet, gerçekten Komünistler vatansever değildir; enternasyonalisttir. Bizim vatanımız bütün dünya işçilerinin vatanı. Fakat Erdoğan’ın kastettiği şey bu değil. “İyiye, güzele düşman olmak” anlamında söylüyor vatansever olmamayı. Bu noktada sözü Nazım Hikmet’e bırakalım. Nazım Hikmet yıllar önce gereken cevabı vermiş. Üzerine fazla bir şey söylemeye gerek yok: “…  Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. 
Vatan çiftliklerinizse, 
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, 
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, 
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, 
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, 
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, 
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, 
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, 
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, 
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, 
ben vatan hainiyim. 
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : 
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. 

bolsevik.org

(*) http://haber.sol.org.tr/toplum/video-23-yil-once-erdogan-kendisine-tavsiye-vermis-3-kopru-yapilirsa-191251