Kabataş’tan Halep’e Yalanlar Sürüyor – Çağın Erdinç
Kabataş yalanı ne kadar akıldan uzaksa, Halep’e dair söylenen yalanlar da o kadar aptalca. “Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkma gibi bir huyu vardır” sözü bu iki durumu çok iyi açıklıyor.
“Halep’te katliam var” çıkışıyla dikkat çekmeye çalışanların yalan söylediği ortadaydı; fakat bölgedeki gelişmeleri doğrulamak ve yalanlamak zaman aldığı için bu yalanı özgüvenle devam ettirdiler. Ta ki fotoğrafların asılları ve yalanları ortaya çıkana kadar… Ortaya atılan fotoğrafların sahte olduğu ortaya çıkınca, söylenenlerde hiçbir gerçeklik payı olmadığı kanıtlanmış oldu.
Örneğin ellerini açıp haykıran adamın olduğu fotoğraf, Pakistan’da, Benazir Butto’ya yapılan bombalı saldırıya ait. 2008 yılında çekilmiş. Türkçede “destekli atmak” diye bir deyim vardır. Bunlar desteksiz atıyor!
Diğer fotoğraf da Halep’te çekilmemiş. Fotoğraf İsrail’in katlettiği Filistinli bir çocuğa ait. Çocuğun kafası bombalı saldırıda paramparça olmuş. Bu fotoğraf ilk ortaya çıktığında İsrail karşıtı protestoların, özellikle sosyal medyada simgesi olmuştu. “Halep yalancıları” fotoğrafı ısıtıp yeniden servis etti. Katledilen küçücük bir çocuk üzerinden bile hiç düşünmeden yalan söyleyebiliyorlar.
Sen İsrail’le birlikte cihatçılarla hareket et; Filistin gazını İsrail’e peşkeş çeken AKP’ye methiyeler düz; sonra İsrail’in katlettiği bir çocuk üzerinden dünya kamuoyunu yönlendirmeye çalış. Tıynetsizlik böyle bir şey!
En tuhafı ise üçüncü fotoğraf. Diğerleri en azından farklı coğrafyalarda yaşanan dramların yalanı. Bu fotoğraf bir müzik klibinden alıntı. Klibin adı “It’s not Hollywood.” Klip Youtube’da hâlâ yüklü.
Son paylaştığımız fotoğraf ise IŞİD katliamına ait. IŞİD, 2014’te 50 kişiyi infaz etmişti. Bu fotoğrafı da Halep’te çekilmiş gibi “Halep’te katliam var” etiketinin altında defalarca paylaştılar. Yalan, dolan, vicdansızlık, ne ararsanız bunlarda!
Şunu net bir şekilde söyleyelim: Suriye’de çok fazla katliam yaşandı. İdlib’de, Cisr Eş Şugur’da Alevi’ler, Nusayri’ler katledildi. Örneğin Cisr Eş Şugur katliamı 2011 yılında gerçekleşti. 2012’de yapılan kazılarda yüzlerce insanın vahşice katledilen bedenleri çıktı. Yaşanan katliam fotoğraflarla değil, kazılarla kanıtlandı! Bu katliamlarla ilgili insanlar fotoğraf yayınlamaya bile çekindi. Çünkü yüreğin kaldırmayacağı cinsten görüntüler vardı; ancak İslamcı güruh, bırakınız bu hassasiyetle hareket etmeyi, açıkça yalan söylüyor. Kliplerden, filmlerden ya da Halep’le ilgisi olmayan coğrafyalardan fotoğraflar paylaşıyorlar.
Bunu neden yaptıkları açık. Halep halkı hiçbir zaman cihatçılara arka çıkmadı. Suriye’deki ilk gösteriler Deraa bölgesine yapıldı. Sonrasında irili ufaklı gösteriler devam etti. ABD, Körfez ülkeleri ve AKP’nin Halep’ten beklentileri büyüktü; zira Halep, Suriye’nin “ticari başkentidir.” Burada oluşabilecek büyük çaplı hareketler, Esad yönetimini zora sokacak hatta devirebilecekti; ancak Halep’te üniversitedeki küçük gösteriler dışında yaprak bile kıpırdamadı.
Halep halkı ikinci tarihsel rolünü işgal karşısındaki tutumuyla gösterdi. Halep halkı hiçbir zaman cihatçılara arka çıkmadı. Eğer halk bunlara arka çıksaydı, Halep bu kadar kolay düşmezdi. Bunu biliyorlar. Bu gerçeğin üzerini onlarca yalanla örtmeye çalışıyorlar. Ne var ki, gerçeklerin üzeri hiçbir zaman gürültüyle tozu dumana katarak örtülemez.
bolsevik.org