Adli Yıl Açılışı Sarayda! Metin Feyzioğlu Nereden Nereye?

1 Eylül’deki adli yıl açılışı sarayda gerçekleştirilecek. Tayyip Erdoğan’ın saray etrafında darbe sonrası örgütlemeye çalıştığı milli mutabakat ruhuna uygun bu temsilde Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da yer alacak. Hatırlanacak olursa iki yıl önce Metin Feyzioğlu’nun adli yıl açılışında sarf ettiği sert sözlere köpüren Erdoğan salonu çok sert biçimde terk etmişti. Son iki yıldır bu olayın ardından konuşma yapmayan Metin Feyzioğlu’nun, gün “milli birlik ve beraberlik” olunca Erdoğan’ın konuşmasının da yer alacağı adli yıl açılışına hitap edeceği ortaya çıktı.

Metin Feyzioğlu’nun 2013-2014 adli yıl açılışında Erdoğan böyle olay çıkarmıştı:

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,  2014’teki Danıştay’ın kuruluş yıl dönümünde kendisine “edepsiz” ve “yalancı” diyen Erdoğan’la Saray’a giderek el sıkışan Feyzioğlu  vatan millet edebiyatı dolu şu açıklamayı yapmıştı:

“40 yıllık bir projeyle devletin içine ve Türk Silahlı Kuvvetler’e sızmış bir terör örgütü var. Bu terör örgütünün uluslararası güçler tarafından beslenip büyütüldüğü ve kullanıldığı aşikar… Türk Silahlı Kuvvetleri ağır darbe aldı, caydırıcılığı zedelendi. İlk iki ihtimalde telafi yokken, üçüncü ihtimalde ise doğru dürüst adımlar atarak, birbirimize kenetlenip ortak aklı harekete geçirip telafi edebiliriz. Devletin uğradığı büyük hasarı doğru adımlar atarak telafi imkanına sahibiz.

İşte bu sebeple biz, elimizi uzattık, uzatılan elleri de tuttuk. Devlet kurumları arasındaki ilişki, konu-komşu gezme, gelin-kaynana ilişkisi değildir. Devletin, milletin ve vatandaşların menfaatleri için sürekli bir işbirliği ve istişare gerekir. Hele hele ülkenin başındaki tehdit bu boyutlardayken kişisel duyguları, hırsları, öfkeleri, kırgınlıkları bir kenara bırakmak Atatürk’ün bize emridir. Atatürk’ün ‘Vatan söz konusuysa gerisi teferruattır’ sözünü yürekten söyleyenler bunu anlar.”

Metin Feyzioğlu, Doğu Perinçek siyasetine yakınlığı ile biliniyor. Cemaate karşı AKP’yle işbirliği yapmaktan çekinmeyen bu siyasi anlayış Erdoğan’ın darbeyi fırsat bilerek tek adam rejimini inşa etme girişimlerine payanda olmaktan geri durmuyor.