SDH’den Açıklama: Katliamlara Son! Talepler Kabul Edilsin!
“Soruyoruz: Cizre’de gözler önünde günler süren katliam ve Sur’daki operasyonların sonunda ne olacak? Yeni operasyon alanları ilan ederek, güvenlik noktaları ilan ederek bu savaşı nereye kadar götüreceksiniz? Yüz binlerce kişilik şehirlerde helikopterler, tanklar, toplar, keskin nişancılar, özel harekatçılar ile kuşatma altına alınsın, on binlerce kişi şehri terk etsin, kuşatma altındaki mahalleler harabeye çevrilsin, çocuklar öldürülsün, hareket eden her şeye ateş açılsın… Ve bizler, emekçiler, devrimciler, bu ülkenin kardeşliğe ve barışa inanan onurlu insanları tablo bu iken sessiz mi kalacağız? Bu anlattıklarımız Suriye’de ya da Filistin’de yaşanmıyor. Bu vahşet, bu utanç manzarası 2016 yılının manzarasıdır.
Hala anlaşılmadı mı? Zorla güzellik olmaz.Cizre ve Sur’daki halkı nasıl teslim alacaksınız? Direnen bir halkı nasıl susturacaksınız? Nasıl teslim alacaksınız? Kaba kuvvetle, ateş üstünlüğüyle, orantısız güçle, direnen bir halk bastırılabilseydi bugün İsrail Filistin’i çoktan bitirmiş olurdu. Şimdi soruyoruz kaçak saraydaki zata “ne yapmayı planlıyorsunuz”? Direnen şehirleri, Silvan’ı, Lice’yi, Cizre’yi, Şırnak’ı, Nusaybin’i, Yüksekova’yı, Şemdinli’yi ve diğerlerini haritadan mı sileceksiniz? Helikopterleriniz bir süre sonra bu şehirlere varil bombası mı atacak? Şimdi tek tek öldürdüğünüz insanları toplu toplu mu öldüreceksiniz? Tahir Elçi ve 16 yaşındaki Murat Bulak… Karşınızda geri adım atmayan milyonlar var güpegündüz öldürülen. Sizler tarihten hiç mi ders almadınız? 1990’larda tüm Kürt illerini cehenneme çevirdiniz de ne oldu?
AKP’yi uyarıyoruz. Halklar arasına kin ve nefret tohumları ekmeyi bırak. Osmanlı Ocakları adı altında örgütlediğin faşist tosuncuklarınız, sırtını sıvazladığınız IŞİD çeteleri, Ak Toroslar para etmeyecek. IŞİD özetisi Esedullah timlerinizin katliamları sökmeyecek. Kürt halkı mücadeleden vazgeçer ne de bizler işçilerin birliği ve halkların kardeşliği mücadelesinden geri adım atarız.
*Devlet bir an evvel askeri operasyonları durdurmalı, savaş konsepti iptal edilmelidir.
*Bunun yerine şeffaf ve onurlu bir müzakere süreci başlatılmalıdır
* Kürt halkının tüm demokratik talepleri, demokratik özerklik dahil olmak üzere kabul edilmelidir.
*Halen Sur’da bodrum katlarında ölüme terk edilmiş yaralı insanlar acilen ambulanslarla alınmalı ve tedavi edilmelidir.
Türk halkı şunu görmeden hiçbirimiz için bu topraklarda gelecek olmayacak: Cizre’de devletin infazlar ve katliamlar düzenleyen ölüm konsepti bu ülkede tek adamın, sarayın otoritesi güçlensin diyedir. Cizre’de, Sur’da devam eden operasyonlar Türk halkı için ölüm ve kinden başka bir şey getirmeyecek. Genç insanlarımız yoksul evlerine tabutlar içinde döndüğünde bu ülke daha yaşanabilir bir yer olmayacak. Emekçilerin kardeş halkın çocuklarını katlettiği bir savaş sonu gelmez bir kutuplaşma iklimi yaratırken tek kazanan muktedirler.
Kardeşlik eşit olmaktır. Eşitlik olmadan, demokratik talepler kabul edilmeden bu savaş bitmeyecek.”