Vah Azerbaycan! – V.U. Arslan

ana resim

Bu fotoğraf David Levene tarafından Azerbaycan’da çekilmiştir. Levene fotoğrafı “Azerbaycan’da yıllardır devam eden yoksulluğun geldiği nokta” olarak nitelemiştir.

 

Azerbaycan emekçileri, Aliyev hanedanı ve onların adamı olan bir avuç kapitalistin elinde inim inim inlerken bir de Ermenilerle savaşmaya, ölmeye ve öldürmeye itiliyor. Ermenistan ile sürekli tırmandırılan gerilimin arkasında da içerideki bozuk düzeni milliyetçilik sayesinde ayakta tutma isteği yatmakta. Son gelişmeler Azeri emekçilerinin içerisine düştükleri bu kumpası çok net biçimde ortaya koydu:

– Geçtiğimiz hafta Azerbaycan Manat’ı yaklaşık %50 değer kaybetti. Halkın yoksulluğu daha da dayanılmaz hale geldi.

– Azerbaycan-Ermenistan sınırında düzenli hale gelen çatışmalarda karşılıklı ölen asker sayısı giderek artıyor ve iki tarafın burjuva milliyetçi liderleri iki ülke halkını savaşın eşiğine getirdiler. 

Sistemdeki Çürüme Had Safhada!

azerbaycan

Levene’nin Azerbaycan’da çektiği diğer fotoğraf

 

Azerbaycan varlık içerisinde yokluk çeken bir ülke. Ülkenin zengin petrol ve doğal gaz yatakları evvela yabancı emperyalist devletler ve onlara bağlı şirketler tarafından yağmalanıyor. Geri kalan da İlham Aliyev ve yandaşı yerli kapitalistlerce cebe indiriliyor. Ciddi miktarda bir kaynak da Ermenistan ile tırmandırılan gerilim adına büyük çaplı silah alımlarında çarçur ediliyor. Hâl böyle olunca halkın yoksulluğu kalıcılaşmış oluyor. Halkın yoksulluğu ve büyüyen sınıflar arası uçurum da Aliyev rejimini polis devleti olmaya mecbur ediyor. Zira biliniyor ki toplumsal muhalefetin önü biraz açılsa zaptedilemeyen bir sel gibi halk, iktidarı alaşağı edecek. Bunun dışında başta burjuva devlet bürokrasisi olmak üzere bütün kurumlar tel tel dökülüyor. Eğitim ve sağlık sistemi çökmüş durumda, rüşvetin girmediği yer yok. 25 yılını geride bırakan Aliyev hanedanında rüşvet ve baskı mekanizması dışında hiçbir kurumun işlemediği ortada.

Halkın Yoksulluğu ve Devaülasyon

Rusya’nın ekonomik krize girmesi, eski SSCB coğrafyasını tümden etkilediği gibi Azerbaycan ekonomisini de derinden sarsıyor. İki ülke arasındaki şirketlerin ticari bağları bir yana sayıları milyonu geçen Azeri, Rusya’nın değişik merkezlerinde gurbetçi olarak çalışıyor ve memleketlerine para gönderiyor. Bu da Azeri aileler için önemli bir geçim kaynağı. Dolayısıyla Rusya’daki kriz bu aileleri doğrudan etkiliyor.

azzeri

Binlerce Azeri açlık ve yoksullukla mücadele ederken Aliyev hanedanı zenginlik içerisinde yaşıyor

Ayrıca Rusya’yı da zora sokan petrol fiyatlarındaki büyük düşüş Azeri ekonomisini de derinden etkiliyor. 30 dolarlar civarına gerileyen petrol fiyatları, Azerbaycan ekonomisini tepetaklak etti. Neticede geçen hafta Azerbaycan Merkez Bankası’nın (AMB) kararıyla ülkede dalgalı kur sistemine geçildi. Merkez Bankası, “dünya ekonomisinde yaşanan büyüme sorunu ve petrol fiyatlarındaki büyük düşüş nedeniyle bu kararı aldığını açıklarken, açıklamanın ardından Azerbaycan Manatı, avro karşısında yüzde 47.88, dolar karşısında yüzde 47.63 değer kaybetti. Böylelikle halkın alım gücü iyice geriledi ve yoksulluk iyice tavan yapmış oldu.

Ermenistan İle Tırmandırılan Yapay Gerilim

Aliyev rejimi, Dağlık Karabağ’da geçmişte yaşanmış acıları sürekli canlı tutarak körüklediği milliyetçilikten medet umuyor. Bunun bir benzerini Ermenistan’daki burjuva milliyetçileri örgütlediğinden sonu gelmez bir kapışma, halkları açık savaş cehenneminin içerisine atmak üzere. Neticede tarihte Ermenilerin de çok büyük acıları var. Acıların bu şekilde istismar edilmesi ve halkların birbirlerine kışkırtılması oyununa Azeri ve Ermeni emekçilerin gelmemesi gerekir. Şiddetlenen çatışmalardan sonra gelen açıklamalar şöyle:

Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Hovhannisyan: ‘Bugün bir savaşın içindeyiz. Savaş kelimesini kullanmak zorundayız çünkü ortada ateşkes kalmadı… Azerbeycan tank, havan topu, uçaksavar gibi var olan tüm silahları kullanıyor”.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hikmet Hacıyev:‘Ateşkes, Ermeni güçlerinin Azerbaycan’daki yasadışı varlığı nedeniyle bozulmuştur. Ermenistan ele geçirdiği topraklardan çekilmek zorundadır. Ancak bu sayede bölgede sürdürülebilir barıştan söz edilebilir” .

Bütün bunlar iki taraf emekçi halkının kendi egemen sınıflarınca savaşa sürüklenmekte olduğunu ortaya koyuyor. Bu maceracı eğilimlerin derinleşen ekonomik krizle birlikte daha da pervasız hale geldiğini gözlemliyoruz. Olası bir savaşın sıradan insanlara ne kadar büyük bir yıkım getireceğini hesaplamak için Suriye, Ukrayna, Irak örneklerine bakmak yeterli.

Emperyalistlerin Kıskacındaki Kafkasya

Azerbaycan, çürük burjuva düzeni yüzünden emperyalistlerin rahatça at oynatıp provokasyon yapabilecekleri bir ülke durumunda. Rusya, ABD, Türkiye ve İran, Azerbaycan ve Kafkasya’nın geri kalanında operasyon yapmak derdindeler. Ermenistan ile sürekli tırmanan gerilimde bu kuvvetlerin de epeyce bir rolü var. Azerbaycan petrol parası da sürekli olarak silah, inşaat vb’leri üzerinden bu ülkelere akıyor. Rusya, Azerbaycan ile yaşanan gerilim sayesinde Ermenistan’ı adeta bir sömürge durumuna getirirken İran Azerbaycan’da Şii kartını oynamaya çalışıyor. Türkiye ise üç kağıtçılığını bir yandan kardeşlik ayakları üzerinden sürdürürken diğer yandan ortak düşman (Ermenistan) üzerinden ilerlemeye çalışıyor. Ve tabi ki Fethullah okulları üzerinden giden bir nüfuz alanı vardı ama “paralel yapıyı” çökertme çabaları ile bu alan kapandı. Diğer taraftan RTE’nin Sünnileştirme çabalarına devam ettiğini görüyoruz. Azerbaycan’ın büyük kısmı Şii kökenli olsa da cihatçı fanatizmin Azerbaycan’a da sokulmak istendiği görülüyor. ABD ise Rusya ve İran karşısında Aliyev yönetimine yakın duruy
or.

Sosyalizm Kavgasının Önü Açık

Azerbaycan’da diğer eski Doğu Bloku ülkelerinde olduğu gibi milliyetçilik çok güçlü ve devrimci mücadele bir hayli zayıf. Ama Azerbaycan’ı farklı kılan bir özellik var: Azerbaycan gençliği önemli oranda Türkiye’yi takip ettiği ve çok sayıda Azeri genci Türkiye’de öğrenim gördüğü için Türkiye’deki toplumsal muhalefet Azeri gençliğini etkileyebiliyor. Bu yüzden Azerbaycan’daki bozuk düzene karşı devrimci bir muhalefetin örülmesi gayet mümkün. Üstelik Aliyev hanedanının bozuk düzeni toplumsal desteğin ve sempatinin kazanılması için de önemli bir gelişme potansiyeli yaratıyor. Azeri gençliğinin burjuva düzende geleceği yok. Yoksulluk, işsizlik, çürüme ve de milliyetçi çatışmalarda ölme ya da sakat kalma ihtimali… Bu yüzden Azerbaycan’da sosyalizmi inşa edecek kadrolar yaratılabilirse tarihi bir fırsat onları bekliyor olacaktır.

KATEGORİLER
ETİKETLER