Seçim Öncesi Komşuda Son Durum – Emre Güntekin
Yunanistan’da seçimlere bir gün kala hangi partinin seçimden zaferle çıkacağı konusunda kamuoyu yoklamalarında net bir sonuç ortaya çıkmış değil. Son anketlerde ortaya çıkan sonuçlar Syriza ile Yeni Demokrasi’nin sandıkta kafa kafaya olduğunu gösteriyor. Son yapılan beş seçim anketinin ikisinde Syriza, ikisinde Yeni Demokrasi önde görünürken; bir tanesinde iki partinin oylarının eşit çıktığı görüldü.
Anketler Yunanistan’da tek başına iktidar için bir partinin alması gereken % 38’lik oy oranına hiçbir partinin ulaşamadığını gösteriyor. Anketlerde iki partinin oy oranları % 27 ile 31 arasında değişiyor. En çarpıcı sonuçlardan birisi ise faşist Altın Şafak’ın üçüncü parti olarak görünmesi. E-voice’un dikaiologitika.gr için 15-16 Eylül’de yaptığı ankette Syriza’nın yüzde 29.0, Yeni Demokrasi’nin yüzde 25.4, yeni Şafak’ın yüzde 7.2, Potami’nin yüzde 5.1, Yunanistan Komünist Partisi’nin yüzde 5.0, PASOK’un yüzde 5.0, Laiki Enotita’nın yüzde 4.2, ANEL’in de yüzde 3.1 aldığı görülüyor. Anket katılımcılarının yüzde 6.6’sı kararsız olduğunu, yüzde 3.0’ü ise oy kullanmayacağını belirtti.
Yunanistan siyasetindeki güçler dengesi göz önüne alındığında Yeni Demokrasi’nin yanına seçimde üçüncü olması beklenen faşist Altın Şafak’ı da alarak iktidara gelmesi olası görülüyor. Syriza’nın olası iktidar ortağı ANEL’in ise % 3’lük seçim barajını aşıp aşamayacağı kesin görünmüyor. Anket sonuçları ocak ayında kurtarma paketine karşı çıkacağı beklentisiyle seçmenin iktidara taşıdığı Syriza’nın işinin bu kez kolay olmayacağını gösteriyor. Tsipras’ın ocak seçimlerindeki en büyük kozu “Bir daha kurtarma paketi olmayacak!” sözü olmuştu. Syriza referandumda hayır kararı çıkmasına rağmen Troyka’yla üçüncü paket konusunda anlaşma sağlarken bir nevi kendi ayağının altındaki tabureyi tekmelemişti. Bu durum parti içinde çalkantı yaratmış ve Lafazanis önderliğindeki Sol Platform partiden ayrılmıştı. Tsipras bu gelişmeler üzerine Syriza’nın içindeki muhalefetten kurtulmak ve onlara da yeterince hazırlanma fırsatı vermeden bir seçime gitmek için 20 Ağustos’ta istifa ederek erken seçim yolunu açtı.
Bir parantez de Yunanistan’dan ayrılan Sol Platform’a açmak gerekmektedir. 26 milletvekilinin desteğini alarak kurulan Halkın Birliği’nin seçimlerde % 3,5-4 civarında kalacağı ve 12 milletvekili çıkarabileceği öngörülüyor.*
Seçmen her ne kadar 9 aylık performansıyla hayal kırıklığı yaratmış olsa da Syriza’ya son bir şans tanıyabilir. Ancak benzeri şekilde bir uzlaşma örneği kriz ve işsizlik sarmalından bıkan Yunanistan emekçileri için sol unsurlardan beklentilerin tükenmesine de neden olabilir ve ibre Yeni Demokrasi ve Altın Şafak gibi milliyetçi hatta faşist unsurlara doğru kayabilir. Sağ bir hükümetin iktidarı AB cephesinde de istenilen durum. Zira her ne kadar Syriza ve Tsipras AB ile müzakerelerde uzlaşmacı davransa da, AB egemenleri Yeni Demokrasi gibi sistemle kan uyuşmazlığı bulunmayan daha güvenilir partnerlerle çalışmak isteyeceklerdir.
Bir başka konuşulan senaryo ise Yeni Demokrasi – Syriza koalisyonu. Tsipras Yeni Demokrasi ile koalisyon kurmayacağını belirtmiş olsa da Yeni Demokrasi lideri Vangelis Meimarakis uzlaşmaya açık olduklarını belirtti.
Her ne sonuç çıkarsa çıksın, Yunan emekçilerinin büyük umutlarla iktidara taşıdığı Syriza’nın yarattığı hayal kırıklığı önümüzdeki döneme damgasını vuracaktır. Kathimerini gazetesinden Costas Iordanidis “Birçok açıdan abzürd bir seçim olacak. Ne yapacağımız zaten karar verilmiş durumda.” sözleriyle bir nevi Yunanistan halkının seçimden beklentilerini ortaya koyuyor.
Syriza konusunda da burjuva basında çarpıcı yorumlar ortaya kondu. Bloomberg’de çıkan bir yorum Yunanistan piyasalarının Tsipras konusunda endişelenmeyi bırakıp ondan nasıl hoşlanmaya başladığına odaklanırken, yatırım fonu yöneticisi Vassilis Karatzas’ın “Syriza’nın piyasaya bakışı geçen seçimlerden bu yana önemli ölçüde değişti. Verdiği sözleri uygulayan bir güç olduğu görüldü.” sözlerine yer verildi.
Sokaktan yansımalar da beklentilerin düşüklüğünü ortaya koyuyor. Euronews’e konuşan bir
öğretmen “Maaşım yüzde 40-45 oranında kesilirken, 15 yıllık bir eğitimci olarak aylık 883 Euro alıyorken ne bekleyebilirim ki?” sözleriyle hayatlarında nelerin değişmediğini gösteriyor. Değişen şey ise Syriza’nın eski şaşaalı günlerinden uzaklaşmış olması. Daha birkaç ay öncesine kadar Yeni Demokrasi’den en az 10 puan önde görünen Syriza’nın bugün seçimden birinci parti olarak çıkıp çıkmayacağı bile belli değil.
Yunanistanlı deneyimli analist ve gazeteci Vasilik Siouti Yunanistan’da seçim sonuçlarının şimdiden belli olduğunu ve asıl kazananın kreditörler olduğunu belirtiyor. Siouti’ye göre 20 Eylül seçimleri Yunanistan’ın karşı karşıya olduğu hiçbir sorunu çözmezken, ülkeyi yeni maceralara sürükleyebilir. Beri yönde bir açıklama da Syriza’dan ayrılarak Sol Platform’a geçen milletvekili Maria Boleri’den geldi. Boleri’ye göre önümüzdeki dönemde Yunanistan 2010-2013 yılları arasında olduğu gibi grevler ve toplumsal eylemlerle dolu yeni bir çalkantılı sürece girme potansiyelini taşıyor.
Yunanistan emekçi sınıflarının kurtuluş reçetesinin liberal-reformist Syriza’nın elinde olmadığı geçtiğimiz 9 aylık süreçte kesinlik kazanmış oldu. Syriza’nın yarattığı hayal kırıklığına karşı esas reçetenin sınıf mücadelesinde olduğu bu seçimle birlikte bir kez daha kanıtlanacaktır.
*Halkın Birliği konusun bolsevik.org yazarı Güneş Gümüş’ün ayrıntılı değerlendirmesi okunabilir. http://bolsevik.org/guncel/halkin-birligi-yunanistan-radikal-solunda-degisen-dengeler-gunes-gumus.html