RTE Tipi Başkanlık: Ülkeyi Neler Bekliyor? – Engin Kara

AKP ve MHP’nin anlaşarak Meclis’e getirdiği ve RTE’nin hayali olan “başkanlığı” farklı isim altında Anayasa’ya ekleyen “Anayasa Değişikliği Teklifi”nin maddeleri Anayasa Komisyonu’ndan teker teker geçti. Gece gündüz hummalı bir çalışma ile alelacele komisyondan geçen maddeler meclise sunulacak.

İlk üç günde teklifin toplamda 7 maddesi Komisyon’dan geçti. Değişiklik teklifinin ilk halinde ise bazı değişiklikler yapıldı. Yedek vekillik düzenlemesi AKP’li milletvekilleri arasında huzursuzluk yaratması neticesinde tekliften çıkarıldı.Meclis’e sunulan Anayasa değişikliğinin neleri içerdiğini, bunların nasıl sonuçlara yol açacağını ve söz konusu değişikliğe karşı nasıl bir mücadele verilmesi gerektiğini ele alacağız.
Teklif Neleri İçeriyor?
Başbakanlık kaldırılacak. Cumhurbaşkanı yürütme organının başı olacak. RTE’nin “Başkanlık” diye tutturduğu sistem “Cumhurbaşkanı” ismi değiştirilmeden getiriliyor.Yeni sistemde Cumhurbaşkanı’na “kararname çıkarma”, “Meclis’i (seçimleri) feshetme”, “OHAL ilan etme”, “HSYK üyelerinin yarısını belirlemek” gibi yetkiler verilecek. Cumhurbaşkanı’nın partisiyle üyelik ilişkisini sona erdirmesi gerekmeyecek. Bakanlar ve üst düzey kamu görevlileri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.

Teklifte milletvekili seçilme yaşı 18’e indiriliyor. TBMM’deki milletvekili sayısı ise 600’e çıkarılıyor. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin aynı anda yapılması öngörülüyor. Cumhurbaşkanı’na Meclis seçimlerini yenileme, Meclis’in ise “beşte üç çoğunlukla” (600 milletvekili varsayımında 360 milletvekilinin oyu gerekecek.) Cumhurbaşkanı seçimlerini yenileme yetkisi tanınıyor. Bir seçimin yenilenmesi kararı, kararı alan tarafın kendi seçimlerinin de yenilenmesi anlamına gelecek.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üye sayısı 13 olacak (teklifin ilk halinde 12’ydi). 5 üye doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından atacak. Adalet Bakanı ile müsteşar ise HSYK’nın doğal üyesi sayılacak. Kalan 6 üye ise TBMM tarafından seçilecek. Adalet Bakanı’nın ve müsteşarın da Cumhurbaşkanı tarafından atandığı dikkate alındığında HSYK’nın üye çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.

TBMM’ye seçilen milletvekillerinin üyeliğinin herhangi bir şekilde sona ermesi durumunda “yedek milletvekilleri”ni devreye sokacak olan düzenleme önerisi tekliften geri çekildi. Teklifin 5. maddesinde yer alan bu öneri, kendi konumlarının da tehdit edildiğini gören çok sayıda AKP’li vekil tarafından tepki çekmişti. Ayrıca 15. maddede yer alan “merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının; kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir” şeklindeki hüküm de tekliften çıkartıldı. Son olarak Cumhurbaşkanı’nın “doğuştan Türk vatandaşı olanlar” arasından seçileceği hükmündeki “doğuştan” ibaresi de teklif metninden çıkarıldı.

Değişiklikler Hangi Sonuçlara Yol Açacak?
Teknik açıdan ele alındığında tam olarak ne başkanlık sistemine ne de parlamenter sistemine benzeyen ve değişiklik teklifiyle getirilmesi öngörülen bu yeni sistem esasında ülkede yerleşmekte olan “tek adam rejimi”ne anayasal kılıf sağlamaktan başka bir işe yaramayacak. Yürütme organının tüm yetkileri Cumhurbaşkanı olacak kişide toplanacakken, yasama organı ise yürütmeye, yani bu yeni durumda Cumhurbaşkanı’na bağımlı kılınacak.

Cumhurbaşkanı’nın siyasi partisiyle ilişiğini resmen devam ettirme yoluyla da yasama organında (TBMM’de) muhtemelen çoğunluk olacak olan (ya da en azından en yüksek oyu alan) parti, bizzat Cumhurbaşkanı’nın kontrolünde olacak. Böylece TBMM faaliyetleri resmen Cumhurbaşkanı’nın arzularına göre şekillenecek. Cumhurbaşkanı’nın parlamento seçimlerini fesih yetkisi ile, beğenmediği parlamento dağılımı durumunda yeniden seçimlere gitmeyi kolaylaştıracak. Mesela 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi bir tabloyla karşı karşıya kalan RTE, hiç ayak oyunlarına başvurmadan seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.

HSYK’nın 13 üyesinin 5’inin Cumhurbaşkanı tarafından atanması ve yine Cumhurbaşkanı tarafından atanmış olan Adalet Bakanı ile müsteşarın da doğal üye olması sonucunda kurulun çoğunluğu Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmiş olacak. Böylece HSYK da Cumhurbaşkanı’nın kontrolünde olacak. Yani yargı organı da yürütme ve yasama ile birlikte Cumhurbaşkanı tarafından kontrol edilecek.

Bu değişiklikler neticesinde devletin bütün güçleri tek adamın -Cumhurbaşkanı’nın- elinde toplanmış olacak!
Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma, OHAL ilan etme gibi yetkileri sonucunda devlet güçlerinin tümünü elinde toplamış olacak olan tek adam, ülkeyi istediği gibi yönetebilecek. Kukla başbakanlar atamak zorunda kalmayacak, istediği değişikliklerin Meclis’ten geçmesini beklemesi gerekli olmayacak. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı memleketi adeta “babasının çiftliği” gibi yönetecek. Şimdilik Anayasa’da “başkan” ifadesi geçmeyecek. Ancak Cumhurbaşkanı, çeşitli ülkelerdeki mevcut başkanlık sistemlerinden daha fazla yetkiye resmen sahip olacak.
Değişiklik Teklifi Komisyondan Nasıl Geçiyor?
AKP ve MHP’nin anlaşmasıyla AKP tarafından Meclis’e sunulan ve Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmeleri Pazartesi günü başlayan değişiklik teklifinden kimi maddeler çıkarılmış durumda. Teklifte yer alan “yedek milletvekilliği” düzenlemesi AKP’li milletvekillerinde huzursuzluğa yol açmıştı. Bu durumun sonucu olarak, Genel Kurul’daki oylamada fire vermekten çekinen AKP, yedek milletvekilliği maddesini tekliften çıkardı.
Teklifte yer alan “merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının; kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir” şeklindeki 15. madde de çıkarıldı. Böylece 21 maddelik değişiklik teklifi 19 maddeye düşmüş oldu. Ayrıca teklifin 8. maddesindeki “Cumhurbaşkanı’nın doğuştan Türk vatandaşı olanlar arasından seçileceği” hükmündeki “doğuştan” ibaresi de kaldırıldı.

Komisyon’daki AKP’li milletvekilleri, konuşma isteyen milletvekillerinin taleplerini dikkate almadan her madde için “müzakerede yeterlilik önergesi” vererek diğer maddelere geçiyor. Böylece maddeler üzerinde yeterince tartışma ve eleştiri yapılmasının önü kapatılıyor.CHP’li milletvekillerinin anayasa değişikliği görüşmelerinin TRT’den canlı yayınlanması talebi AKP’nin oylarıyla reddedildi.

Anayasa Değişikliğine Karşı Mücadele
Yukarıda özetlendiği üzere mevcut Anayasa değişikliği teklifi bütün yetkilerin tek adamda toplanmasını sağlamaya yöneliktir. Yeni sistemin nasıl adlandırılacağı çokça tartışma konusu oldu. Marksist Bakış yazarı V.U. Arslan’ın “Putin ya da Kazakistan” örneklerinden birini model alacağını belirttiği bu yeni sistemde Türkiye’nin Putin’i olmak isteyen RTE’nin bütün ipleri elinde toplayacağı aşikâr. Üstüne bir de İslamcılık zemini eklersek yeni sistem “RTE tipi başkanlık” olarak tarihe geçecek görünüyor.

“RTE tipi başkanlık” teklifi, ülkede fiilen çokça yol alan tek adam diktasını kurumsallaştırmanın bir aracı olarak getirilmiştir. Eğer teklif Meclis’ten geçer ve referandumda kabul edilirse RTE devletin tüm iplerini elinde toplamış olacak. Bu durum ise toplumsal muhalefet, basın, üniversiteler, ezilen kimlikler ve emekçiler üzerindeki baskının nicelikse olarak artmasını kuşkusuz olarak sağlayacaktır. Ancak baskının düzeyinde niteliksel bir artışı öngörmek de pekâlâ mümkündür.

Emekçilerin, ezilen kimliklerin, her kesimden muhalifin ve en başta kuşkusuz sosyalistlerin RTE tipi başkanlık hedefine direnmesi ve dahası bu değişiklik paketinin RTE’nin elinde patlaması için mücadele etmesi gerekiyor. Solun başkanlık teklifi karşısında birlikte hareket etmeyi becerebilmesi gerekiyor.
Bu mücadelede temel taleplerin “değişiklik teklifine hayır”, “OHAL koşullarında referanduma hayır”, “OHAL derhal kaldırılsın” ve benzeri sloganları etrafında şekillenmesi gerekiyor.

En önemlisi de basının da tek sesli bir hale getirildiği bu dönemde solun enerjik bir şekilde “Hayır!” kampanyasını güçlü bir şekilde yürüterek ülkenin kaderinin belirlendiği bu günlerde tarihsel rolünü oynanması gerekiyor. 

KATEGORİLER
ETİKETLER