Politik Bir Eleştiri Olarak: Hasip ile Nasip Filmi Üzerine – Murat Çelen
Toplumsal mücadelelerin yükseldiği dönemlerde sinema sanatının toplumsal ve siyasal süreçleri eleştirel bir bakış açısıyla ele alması alışkın olunan bir durumdur. Özellikle 70’ler Türkiye sinemasında bunun örneklerine fazlaca rastlıyoruz.
1975 yılında, Memduh Ün’ün yapımcı, Umur Bugay’ın senarist ve Atıf Yılmaz’ın da yönetmen olarak yer aldığı, başrollerinde Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın bulunduğu bir film Hasip ile Nasip. Jeneriğinden finaline dek toplumun ve çekildiği dönemin politik eleştirisini içeren film; Milli Mücadele döneminden başlayarak 1975 yılına kadar geçen sürede, küçük bir kasabanın zenginleri olan iki ana karakterin servetlerini oluşturma aşamalarına ve dönemsel olarak değişen siyasi tercihlerine eğilerek Türkiye’de büyük burjuvazinin zenginleşme sürecini ele alıyor.
1975 Yılında, CHP-MSP koalisyon hükümetinin ardından kurulan Milliyetçi Cephe hükümetine eleştiriler yönelten “Hasip ile Nasip”, komedi unsuru olarak da Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan’ın tasvirini içerir. Söz konusu filmin pek çok sahnesinde bu tasviri görmek mümkündür. Örneğin Zeki Alasya’nın canlandırdığı “Nasip” karakteri, film boyunca Süleyman Demirel’in, Metin Akpınar’ın canlandırdığı “Hasip” karakteri ise Necmettin Erbakan kılığına bürünmüş olarak karşımıza çıkar.
Filmde dikkat çeken bir başka etken de; her ikisi de “milliyetçi-muhafazakâr” politikacı görünümünde olan “Hasip ile Naip” karakterlerinin karşılarında sosyal demokrat aday (Erol Keskin tarafından canlandırılan ve dönemin CHP lideri Bülent Ecevit’inkine benzer bir siyasi görünümü olan) “Vecdi” karakterinin varlığıdır. “Vecdi”, film boyunca Hasip ile Nasip’in dini ağırlıklı söylem ve vaatlerinin kasabaya hiçbir somut yararının olmayacağını anlatır. Bundan dolayı Vecdi, Hasip ile Nasip tarafından önce “Beynelmilel” ardından “komünist” olarak yaftalanmıştır. Film devamında birbirlerine zıt iki karakter olan Hasip ile Nasip’in, aslında ortak düşmanları olan “Vecdi”nin ideolojisine karşı ortak hareket eden bir müttefik oluşunu seyirciye aktarır. Tıpkı ortak düşman olan komünizm tehlikesine karşı Milliyetçi Cephe hükümetinin kurulması gibi.
Bunun yanında yine film boyunca, Süleyman Demirel’e ithafen Nasip karakteri tarafından köprü açılışı gerçekleştirilmesi ile Necmettin Erbakan’a ithafen Hasip karakteri tarafından çeşme açılışı yapılması filmde dikkat çeken bir başka ayrıntıdır. Dahası, Milli Selamet Partisi lideri Necmettin Erbakan tarafından başlatılan ve Türkiye’nin savunma sanayisinde lider bir konumda olmasını hedefleyen “Ağır Sanayi Hamlesine” ithafen, Hasip’in bir seçim konuşması sırasında kâğıttan yapılan bir uçağın uçurulması da “Hasip ile Nasip” filminde kullanılan bir başka politik göndermedir.
“Hasip ile Nasip” filminin kasabadaki belediye başkanlığı seçim sürecini anlatan bölümünün ardından, adayların seçim günü sandık başına gitmeleri ve seçim gecesi yaşananların anlatıldığı sahneler de göze çarpar. Bu sahnelerden, belediye başkan adayı Hasip’in sandık başında yaptığı konuşma, Necmettin Erbakan’ın birebir taklididir. Öte yandan yine seçim gecesi oy sayımı sırasında gerek Hasip’in gerekse Nasip’in, Vecdi’nin seçimi kazanmasını anlamaları ile beraber, film içinde yer alan politik mizah ögeleri de son bulur. Hemen hatırlatalım, “Hasip ve Nasip” filminde, dönemin liderlerine ithafen yazılmış sloganları da görürüz. Bunlardan; sosyal demokrat aday olan Vecdi’ye yönelik olarak yazılan “Umudumuz Vecdi” (Bülent Ecevit’e ithafen yazılan “Umudumuz Ecevit”), Hasip için yazılan “Mücahit Başkan Hasip” (Necmettin Erbakan’a ithafen “Mücahit Erbakan”) ve Nasip için yazılan “Tek Başkan Nasip” (Süleyman Demirel’e ithafen “Tek Başbakan Demirel”) sloganları dikkat çekicidir.
Tüm bunların yanında, filmin jeneriğinin dikkate değer olduğunu belirtmek gerekir. Zira jenerikte yer alan Hasip ile Nasip’in dedelerinin zengin olma öyküleri, bir bakıma yerli burjuvazi sınıfının taşradaki oluşum süreçlerine dair anlatılan hikayelere benzer. Ayrıca yine filmin jeneriğindeki tarihsel kurgu, aslında resmi tarih anlatısına yönelik bir eleştiriyi de barındırır. Hemen belirtelim; Hasip ile Nasip, 90’lı yıllarda özel televizyon kanallarında sıklıkla yayınlanırken artık ulusal kanallarda pek gösterime sunulmuyor.
İncelediğimiz ve politik unsurlarını yansıtmaya çalıştığımız filmin başrol oyuncusu Metin Akpınar ise yaklaşık 4 yıl önce Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu işlediği gerekçesiyle yargılandı.