Okullar Açıldı, Eşitsizlikler Artarak Sürüyor – Derya Koca
Koronavirüs pandemisinin başlamasından sonra ilk kapatılan yerler arasında olan ve bir türlü açılmak bilmeyen okullar nihayet, tam 18 ay sonra haftada 5 gün yüz yüze eğitimle açılıyor.
AKP tipi yönetim altında eğitim, uzun yıllardır yap-boz tahtasından başka bir şey değildi. Eğitim sisteminin devamlı olarak değiştirilmesi, köy okullarının kapatılması, zorla imam hatipleştirme, niteliksizleştirme, müfredatın içinin boşaltılması; öğretmenlerin yoksullaştırılması ve güvencesiz çalışma koşullarına mahkum edilmesi, yeterli atama yapılmaması ve öğretmen açığının asgari ücretin altında çalışan öğretmenlerle kapatmaya çalışılması, eğitimin kalitesinin tamamen bitirilmesi, … Eğitim, öğretmene ayrı öğrenciye ayrı bir çileye dönüştü. AKP iktidarının en başarısız olduğu alanların başında eğitimde, iflasın bedeli ağır.
Eğitim, AKP için her şeyden önce büyük bir kar alanı olarak görüldü. AKP iktidarı ülkenin altyapı sorunlarını, eğitim ve sağlık gibi alanların gelişmemişliğini piyasacılığın atılım basamaklarından biri olarak kullandı. Eğitim piyasası hızlandı. Özel kolejler, üniversiteler birbiri ardına açılırken eğitimde gelişiyoruz masalları anlatıldı.
Ülkede tüm emekçilerin güvencesiz yaşam koşullarına ve yoksullaşmaya mahkum edilmesinin bir parçası olarak öğretmenler de kötüleşen koşullara itildiler. Özel okulları teşvik etmek için öğrenci başına binlerce TL teşvik veren AKP iktidarı, konu öğretmen açığını kapamak üzere atama yapmaya gelince “para yok” bahanesine sığınıyor.
Pandemiden Dönüş
Pandemi koşullarında kalabalık sınıfların bölünmesi şart ancak bunun için herhangi bir hazırlık yapılmadığı da daha ilk günden ortaya çıkmış oldu. Okulların kapalı olduğu bir buçuk yıl boyunca hiçbir hazırlık yapmayan AKP, temizlik giderleri için bile öğrenci başına sadece 4 TL ödenek ayırdı. Sınıfların bölünmesi için ek atama dahi yapılmadı. Kalabalık sınıflarda güya pandemi tedbirleri alınacağı iddia ediliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 87 bin öğretmen açığı, Sayıştay raporlarına göre de 138.393 öğretmen açığı var. Bu, öğrencileri bile bile öğretmensiz; öğretmenleri de bile isteye işsiz bırakmaktır.
Tüm bu koşullar altında pandemi altında zaten en az 1.5 yıl eğitim kaybı yaşayan öğrencilerin nasıl bir telafi alacağı sorusu dahi sorulamıyor. Planlama yok, buna niyet de yok.
Yoksul, emekçi aileler ise çocukları “okusun” diye çabalayıp duruyor. Tüm hayat pahalılığına ek olarak kırtasiye ve ulaşım masraflarına en az yüzde 30 zam eklenmişken borçlanarak alınan okul ihtiyaçları emekçilerin belini büküyor.
Okullar Açık Kalmalı Ama Nasıl?
AKP iktidarı, pandemi yönetimini kendi iktidarının en az zarar göreceği şekilde yaptı. Kendisine para getirmeyen eğitim gibi alanlarda sadece kolej ve dershane patronlarının “müşteri kaybetmemesi için” göstermelik aç-kapa kararlarla öğrencilerin okuldan uzak kalması pahasına eğitim sonlandırıldı. Okulların kapatılması son çare olmalıyken eğitim konusu Erdoğan için algı yönetimi malzemesine dönüştürüldü. Çocuklar evdeyken milyonlarca emekçi işe gidip geldi. Böylelikle pandemi karşısında bir tedbir varmış algısı yaratıldı. Olan öğrencilere oldu.
Milyonlarca öğrenci eğitim sürecinde kalıcı kayıplar yaşıyor. Uzaktan eğitimin gerektirdiği tablet ve internete sahip olmayan öğrenciler, eğitimden tamamen koptu. Eğitim-Sen’e göre bu rakam 6 milyon. Ekonomik krizin derinden hissedildiği, pandeminin yükünün öğretmen ve velilere bindirildiği bu ağır tablonun içinde eğitim yeniden başladı. Pandemi tedbirleri göstermelik, ciddi bir tedbir ve plan hala yok. Yoksul mahallelerdeki kalabalık ve ödeneksiz okullarda hijyenin de mesafenin de hayal olduğunu halk gayet iyi biliyor.
Pandemi de, eğitimde eşitsizlik de ekonomik kriz de en çok emekçi çocuklarını vuruyor.
• Özel okullar kamulaştırılsın, kamu okullarına gerçek bir bütçe!
• Öğretmen açığının tamamı atama ile kapatılsın!
• Sınıf mevcutları düşürülsün!
• Temizlik, kırtasiye, ulaşım, beslenme ve giyim, eğitimin asli masraflarıdır. Tümü kamusal eğitimin gereği olarak devlet tarafından sağlanmalıdır!