İran'da Kitleler Sokaklarda
İran’da Perşembe gününden bu yana pek çok kentte kitleler sokaklara döküldü. İşsizliğe, pahalılığa, yoksulluğa, rejimin hırsızlıklarına ve yolsuzluklarına karşı isyan bayrağı açan binlerce insan 3 gündür İran sokaklarını dolduruyor. Hareket şimdiden 11 kente sıçramış durumda. Meşhed, Kashmir, Nişabur, Yezd, Şahrud, Bircend, Kum, Kirmanşah, Sari şehirlerinde kalabalık kitleler yürüyüş yapıyor. Kritik konumdaki Tahran ve Tebriz şehirlerindeki eylemler ise şimdilik polis zoruyla yalıtılmış durumda. Ancak kitleler sokakları zorlamaya devam ediyor.
Çürümüş İran Rejimi
İran’da mollaların çürümüş rejimi yıllardır yolsuzluk ve emekçilere dayatılan yoksulluktan başka hiçbir şey üretmiyor. Rejimin kurmayları yasal ve yasa dışı her türlü yolla zenginleşirken, İran halkı açlık ve sefalete mahkum ediliyor. İran’da resmi işsizlik rakamları %12 civarında olsa da özellikle genç nüfus ciddi bir işsizlikle karşı karşıya. Özellikle son yıllarda emekçiler sürekli olarak hak kaybı yaşıyor ve alım güçleri ciddi ölçüde azalmış durumda.
İran’da bir süredir bankalar aracılığıyla yapılan soygun ve vurguna karşı eylemler gerçekleşiyordu. Rejim destekli kurulan özel bankalar, yüksek faiz vaadiyle topladığı büyük miktarda paralarla, yine rejimin ayak oyunları sonucunda kayıplara karışmıştı. El-Borz İranian, Kaspien, Afsale Tus, Samenolhocec isimli ve İran rejiminin Merkez Bankası destekli kurulan bu bankalar yüz binlerce insandan aldıkları paralarla büyük bir vurgun yaptılar. Bu vurgunculuğa karşı Tahran, Ahvaz, Kirman şehirlerinde yürüyüşler yapılmış ve Kirman’da bir banka şubesi eylemciler tarafından yakılmıştı.
Halk Sokakları Dolduruyor
Vurguncu bankacılara karşı başlatılan eylemler devam ederken, bu hafta içinde hareketin kapsamı genişledi ve çok sayıda şehirde büyük kitleler farklı talepler etrafında sokaklara döküldü. Taleplerin ortak noktası rejimin çürümüş karakteri ve emekçi halkın yoksulluğu. Sokaklara çıkan insanlar yoksulluğa karşı taleplerini haykırırken, bir yandan da rejim ve Cumhurbaşkanı Ruhani aleyhinde sloganlar atıyor.
Eylemlerde atılan sloganlar şöyle: “Ruhani’ye ölüm!”, “Diktatöre Ölüm!”, “Siyasi Tutsaklara Özgürlük!”, “İş, Ekmek, Özgürlük!”, “Polis, Hırsızları Yakala! (hırsız olarak rejimin yöneticileri kastediliyor)”, “Hırsızlar Çalıyor, Devlet Koruyor!”, “Korkmayın, Hepimiz Birlikteyiz! (bizdeki Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz benzeri bir slogan)”.
Eylemleri tetikleyen ana etken kitlelerin artık dayanılmaz hale gelen yoksulluğu ve sefaleti. Yıllardır rejimin bürokratlarının katmerli bir şekilde zenginleşmesi, İranlı emekçilerin yoğun sömürüsüne dayanıyor. Rejimin diktası altında siyasi mücadeleler engellense de kitlelerin ekonomik yıkımı, uzun zamandır rejime karşı bir öfkenin birikmesine yol açıyordu.
İran’da Siyasi Tablo
İran’da molla rejiminin uzun yıllardır devam eden baskıları nedeniyle siyasi özgürlük ortamı mevcut değil. Farklı politik grupların yasal faaliyet zemini bulunmuyor. Bu yüzden İran’da göz önünde bulunan bir muhalif grup bulunmuyor.
Sosyalist hareketler ise ne yazık ki güçlü bir örgütlenmeye sahip değil. İşçi komiteleri olarak çalışma yürüten bir dizi sosyalist grup mevcut. Şimdiki harekette de sosyalistlerin doğrudan bir etkisi bulunmuyor. Hareket büyük ölçüde yoksul-emekçi kitlelerin biriken öfkesinin bir yansıması şeklinde kendiliğinden gelişmiş durumda. Yine de sosyalistler eylemlere katılarak buralara etkide bulunmaya çalışıyor.
İran’da geçtiğimiz aylarda bir dizi otomotiv fabrikasında fiili grevler yaşanmış, Tahran ve Yöresi Otobüs Şirketi Sendikası yöneticisi Reza Shahabi’nin tutuklanması üzerine otobüs çalışanı emekçiler de iş yavaşlatma ve protesto eylemleri örgütlemişlerdi. İran işçi sınıfı bütün dayatmalara rağmen bir şekilde mücadele etmenin yollarını arıyor. Şimdiki sokak eylemlerinde de işçiler kitlenin ana omurgasını oluşturuyor.
İranlı Sosyalistlerin Tarihsel Görevi
İran sosyalist hareketi ideolojik ve pratik açılardan çeşitli zayıflıkları bünyesinde barındırsa da mevcut tabloda kitlelerin sokağa yönelmesi, sosyalistler açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Neticede eylemleri tetikleyen etkenlerin ortak noktası sömürü düzeni.
Dolayısıyla İranlı sosyalistlerin hem harekete yol gösterecek bir program ortaya koyması hem de harekete öncülük edebilecek bir önderliği yaratması zorunlu. Bunun için eldeki bütün fırsatların değerlendirilmesi gerekiyor. Sosyalist unsurların önündeki en yakıcı görev, sokaklardaki kitleyle bağlar geliştirmek ve aynı zamanda harekete somut hedefler kazandırarak etki alanını genişletmek. Hareketin ne ölçüde büyüyeceğine bağlı olsa da bir sosyalist alternatifin örgütlenmesi için bu fırsatın iyi değerlendirilmesi şart.