İktidar Sosyal Medyayı Kuşatma Altına Alıyor!

İktidar Sosyal Medyayı Kuşatma Altına Alıyor!

İktidar uzun zamandır hedeflediği sosyal medyaya yönelik somut adımı attı. “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlığıyla Meclis’e taşınan teklif sosyal medyada düşünce ve ifade özgürlüğünü engellemeye yönelik bir içeriğe sahip.

Düzenlemeye göre;

İnternet ortamında işlenen suçlara verilen para cezaları, muhatabın yurt dışında bulunması halinde internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden e-posta veya diğer iletişim araçları ile bildirilebilecek.
Yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcılarına 10 bin lira ile 100 bin lira arasında para cezası veriliyordu. Bu cezalar 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar verilecek.
Mevcut yasada çocukların cinsel istismarı, fuhuş, kumar ve uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma gibi suçları oluşturan yayınlarla mücadelede erişimin engellenmesi kararı veriliyordu. Öneri ile suç oluşturan kısmi içeriğin çıkarılmasının mümkün olduğu durumlarda, erişimin engellenmesi kararı yerine içeriğin çıkarılması kararı verilebilecek.
Kişilik haklarının ihlali kapsamında erişimin engellenmesine karar verilmesi halinde, bundan sonra arama motorlarında da bu kişinin adı çıkmayacak.
Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları yetkili en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek.
Bir bildirime karşın eğer 30 gün içerisinde temsilci belirlenmezse sosyal ağ sağlayıcıya 10 milyon lira, 30 gün içinde yine belirlenmezse 30 milyon lira daha ceza kesilecek. 30 gün içinde yine yerine getirilmezse reklam yasağı getirilecek. Reklam yasağı kararının ardından 3 ay içinde yine yükümlülük yerine getirilmezse bu kez sosyal ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliği yüzde 50 daraltılacak. Ancak bu kararı sulh ceza hâkimi verecek. 30 gün içinde yükümlülük yine yerine gelmezse internet bant genişliği yüzde 90’a kadar daraltılabilecek. Hâkim tarafından verilen kararların gereği derhal ve en geç 4 saat içinde yerine getirilecek.
Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurtiçi veya yurtdışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, “içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” ile “özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi” kapsamındaki başvurulara en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz yanıt vermek zorunda olacak. Olumsuz yanıtlar gerekçeli verilecek. Yükümlülük yerine getirilmezse 5 milyon lira ceza verilecek.
Sosyal ağ sağlayıcı Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındıracak.
Günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurtdışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar hakkındaki yasadaki “erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” ile “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi” başlıkları kapsamında verilecek para cezaları 1 milyon lira, adli para cezaları ise 50 bin gün olarak uygulanacak. İhlaller bir yıl içerisinde yinelenirse cezalar bir kat artırılacak.
Yasanın uygulanmasından doğrudan Cumhurbaşkanı sorumlu olacak.

AKP iktidarı bugüne kadar geleneksel medyayı akçeli ilişkilerle ve kendisi gibi düşünmeyen yazarları, gazetecileri, muhabirleri tasfiye ederek ehlileştirmeyi başardı. Bugün ayakta kalmaya çalışan Tele 1, Halk TV gibi yayın organları ise RTÜK tarafından kıskaca alınarak susturuluyor.

Sosyal medya ise iktidarın bugüne kadar yüzde yüz denetleyemediği, kendisine muhalif seslerin yükselmesine engel olamadığı bir alan olarak var oldu. Bu alanı ise kendilerine hizmet eden paralı troll çeteleriyle zapturapt altına almaya çalıştılar; muhalif hesapları hedef göstererek susturmaya çalıştılar. Öte yandan sayısız insan çeşitli gerekçelerle gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Ancak bunların hiçbiri iktidara yeterli gelmemiş görünüyor.

Nitekim sosyal medya birçok gündemde kamuoyu tepkisinin net bir şekilde görünür olmasını sağladı; kadına yönelik şiddeti, çocukların erken evlendirilmesini meşrulaştıran yasa değişikliği girişimi gibi konularda iktidara geri adım attırmayı başardı.

İktidarın yeni değişiklikle birlikte hedeflediği burada varolan muhalefet potansiyelini ortadan kaldırmaktır. Nasıl ki sokaklarda polis şiddetiyle en ufak bir eylem, basın açıklaması bile engellenmek ve muhalefet sokağa çıkamaz hale getirilmek isteniyorsa, aynı şekilde sosyal medyada dikensiz gül bahçesine dönüştürülmek isteniyor. Bu ise Netflix örneğinde olduğu üzere toplumsal ahlak gerekçe gösterilerek meşrulaştırılmak isteniyor.

İktidarın çabaları sonuç vermeyecek. Her türlü yasak ve kısıtlama toplumsal muhalefeti susturmaya yetmeyecek!

KATEGORİLER