ÇEDES EĞİTİMİ NASIL ÇÜRÜTÜYOR? – RASİH CAN
Yıllardır toplumu muhafazakarlaştırma projesi doğrultusunda adımlar atan iktidar, özellikle eğitim alanında adımlarını sıklaştırıyor. Yakın zamanda bu kapsamda uyguladığı politikalardan birisi de “ÇEDES” (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi oldu.
Geçtiğimiz yıl Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yaşama geçirilen ÇEDES projesi okullarda cemaat ve tarikatlar eliyle uygulanmaya devam ediyor.
Proje kapsamında Okullarda Değerler Kulübü kurularak, “manevi danışman” adı altında tarikatların, cemaatlerin okullarda faaliyet yürütmesinin önü açılmıştı. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığına Yusuf Tekin’in getirilmesinin ardından okullarda İslami cemaat ve tarikatlar, dernekler daha fazla görünür olmaya başladılar. Buna yönelik tepkilere karşı Bakan Tekin, MEB’in 2 bin 709 protokolünün bulunduğunu ve bunların 10’unun tarikat-cemaatlerle imzaladığını açıklamış, “Sizin tarikat-cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ve ben bu protokollerle bize hizmet eden, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla da protokol yapmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle bundan geri adım atmayacaklarını dile getirmişti.
Bakanlık ÇEDES’le, öğrencileri “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; millî, ahlaki, insanî, manevi ve kültürel değerlere göre” yetiştirmeyi amaçladığını açıklıyor. Ancak son günlerde yaşananlar okullarda bilimsel eğitimin adım adım nasıl erozyona uğradığını ortaya koyuyor. İktidarın yıllardır çeşitli alanlarda sansürlediği konuların başında gelen Evrim Teorisine karşı 2024-2025 yılı ile birlikte biyoloji derslerinde “Yaratılış Teorisi” anlatılmaya başlanacak. Bilindiği üzere ortaöğretim biyoloji ders kitaplarında yer alan “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesi 2017 yılında kaldırılmıştı.
MEB biyoloji ders müfredatındaki bu değişikliğin gerekçesini ise “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir.” sözleriyle açıklıyor.
Elbette MEB’in bilimsel eğitime yönelik saldırıları sadece bu kadarla sınırlı değil. ÇEDES kapsamında bazı okullarda öğrencilerin topluca sabah namazına götürülmesi, cami ve mezarlık temizletilmesi gibi uygulamalar gündeme gelmişti. Kars Merkez İmam Hatip Ortaokulu’nda ise “sabır” konusu öğrencilerden maket mezar başında ağıt yakmaları istenerek işlendi. Okul sosyal medya hesabında bu skandal uygulamayı “ÇEDES projesi değerler kulübü ocak ayı sabır temalı etkinliğimiz gerçekleştirilmiştir. Öğrencimiz vefat eden annesine özlemini sabır temasıyla sahnelemiştir.” sözleriyle duyurdu.
Erdoğan rejiminin bilimsel bir eğitim sisteminin tedrisatından geçmiş düşünen ve sorgulayan bir nesil yetiştirmek istemediğini biliyoruz. Bunun için kamusal eğitim sistemi bilinçli bir şekilde hem içerik hem de maddi kaynaklar açısından çökertiliyor; parası olanın özel okula gidebildiği parası olmayanınsa eğitim hakkının bu yolla gasp edildiği bir düzen inşa ediliyor.
Bilimsel, parasız, anadilde, laik bir eğitim sisteminin inşası için mücadeleyi büyütmek gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzdur!