Arjantin’de Sınıf Mücadelesi Keskinleşiyor – Emir Bulut
Javier Milei’nin seçimleri kazanmasıyla Arjantin işçi sınıfı için kritik bir dönem başlamış oldu. Uluslararası sermayenin eli testereli savaşçısı aşırı sağcı Milei, Arjantin’i sermayeye altın tepside sunmanın temellerini atmaya hazırlanıyor. Meclise sunulan 664 maddelik torba yasa önerisi ile emekçilerin kazanılmış haklarına ve tarihsel demokratik kazanımlara ciddi bir saldırı başlıyor. Uzun zamandır görülmemiş bir “şok terapisi planı” Arjantin’i bekliyor. Bu saldırılar, örgütlü devrimci güçlerin merkezi konumundaki Arjantin’de sınıf mücadelesinin ısınacağı bir döneminin açılacağı anlamına geliyor.
Milei hükümete gelir gelmez agresif bir kemer sıkma politikasına girişti çünkü kısa süre içinde toplumsal desteğinin düşme ihtimali çok yüksel. Elini çabuk tutuyor. Kamu harcamalarında gayrisafi milli hasılanın yüzde 5’ine gelecek bir kesinti bekleniyor ve bu kesintiler sağlık, eğitim, ulaşım hizmetleri yanında gaz, elektrik ve su gibi temel ihtiyaç sübvansiyonlarını kapsıyor. Örneğin bu kesintiler 700 pesoluk bir elektrik faturasının 4000 pesoya çıkması anlamına gelecek. Arjantin pesosuna gelen yüzde 50’lik devalüasyonla bir dolar 366 pesodan 800 pesoya fırladı. Bu değer kaybı ve beraberinde gelecek pahalılaşmaya karşısında emekçiler yüksek işsizlik ve yaygınlaşmış yoksulluk içinde alım güçlerinde ciddi bir erime yaşayacak.
Önümüzdeki dönemde gelecek değişiklikler demokratik haklara ve emeğin haklarına saldırılar da içeriyor. Kayıtsız işçi çalıştırmanın önü açılacak. Patronların çalışanlara karşı eli güçlenecek, kısa dönemli veya yarı zamanlı iş sözleşmeleri, işten çıkarmaların kolaylaşması, tazminatların düşürülmesi ile emekçileri güvencesiz işçilik bekliyor. Emekçilerin grev hakkı tehdit edilirken işçilerin iş yerinin girişini kapatması işten atılma sebebi olabilecek. Sendikaları zayıflatacak onlarca yasa önerisi de var. Ev sahiplerinin kiralarını kontrolsüzce arttırabilmeleri ve kiracılara sadece dolarla ödeme kabul edebilmeleri Milei’nin yeni yasa önerilerinin parçası. Torba yasa, siyasi sistemi sol partilerin aleyhine olacak şekilde, seçim sistemini büyük partiler lehine sonuçlar çıkartacak şekilde değiştirmeyi de içeriyor.
Seçimleri kazanmasına rağmen Milei meclis ve senatoda küçük bir azınlığa sahip olduğu için yasa önerileri komisyondan meclise sağ Peronistlerin desteği ile geçti. Yasaların meclisten geçme sorunu dışında tabii Milei’nin aşması gereken en büyük engel kitle eylemleri. Milei daha iktidara gelir gelmez devrimci güçlerin, akabinde de kendiliğinden halk eylemlerinin ısıttığı Arjantin’de kitle mücadelesi yükseliyor. Yoksul halkın sahip olduğu hakları işaret edip halka parazit diyen, grevlerden nefret eden, daha 2019’da kitlesel mücadeleyle kazanılan kürtaj hakkına savaş açacağını ilan eden Milei kesinti paketlerini uygulayabilmek için eylem ve grev hakkına saldırıyor. Protestolara katılanlar işlerini ve devlet imkanlarından faydalanma haklarını kaybetmekle, göçmenler ise sınır dışı edilmekle tehdit ediliyor.
20 Aralık’ta, Milei’nin seçim zaferi belli olur olmaz devrimci cephenin ortak çatısı FIT-U hızlı bir şekilde Buenos Aires başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında yoksul mahallelerden gelen on binlerce emekçiyle sokaklara çıktı. Eylemlerin ana caddelere inmesi yasaklandı, ciddi bir polis yığınağı yapılmasına rağmen büyük kitleler karşısında iktidar çaresiz kaldı. Yaratılmaya çalışılan korku atmosferi başarılı olmadı. Kitlelerin tepkisi ve sosyalistlerin tabadaki itici gücü şimdi Arjantin’de bir genel grev kararının alınmasını zorladı. Arjantin’in en büyük sendika konfederasyonu olan Genel Emek Konfederasyonu (CGT) 24 Ocak’ta başlayacak genel grev kararını duyurdu.
CGT ve CTA başta olmak üzere ana sendikalar egemen sınıfın Peronist kanadının kontrolü altında bulunuyor. Peronistler, IMF anlaşmaları, yoksullaşma ve yüksek enflasyon neticesinde iktidarı kaybetmişti. Egemen sınıfın Peronist kanadı, Milei’nin saldırıları emekçilerin öfkesini sert bir şekilde açığa çıkardı ve CGT, egemen sınıf adına tabandan gelen basıncı yönetebilmek için genel grev kararı almak zorunda kaldı. Bu grevin niteliği, ne derece örgütleneceği belirsiz üstelik Peronist sendika bürokrasisinden genel muğlak. Bu grevin kitle hareketini kontrol altında tutmaya yaraması amaçlanıyor. Ancak devrimci güçler de bu grevin kendi doğal sınırlarını aşması için mücadele edeceğini ilan ediyor.
2002’deki büyük kitle ayaklanmaları Arjantin’de ön devrimci durum ortaya çıkarmış, egemen sınıf katında alarm zilleri çalmıştı. Yoksul ve işsiz mahallelerin isyanı sonucu sübvansiyonlar, gıda desteği gibi haklar gündeme kazanılmıştı. Şimdi bu haklara saldıran Milei’nin daha ilk haftalarda tüm saldırıları peş peşe geçirmeye çalışması karşısında devrimciler, kitleleri hızlı şekilde mücadele motivasyonuna kazanmak için büyük çaba gösteriyor. Peronistler sendikal bürokrasisi ile bir yandan hareketi kontrol altına almaya çalışıyor, diğer yandan da bu karar işçi sınıfının basıncında alınmış olduğundan işler egemen sınıf açısından o kadar da kolay değil. Yüz binleri yürütebilen devrimcilerin ortak cephesi FIT-U, sendika bürokrasisine karşı işçileri tabanda örgütlemek için sürekli olarak müdahale ediyor ve yoksul mahallelerin kitlesel mücadelesi için sürekli sahada.
Kapitalist kriz dünyada derinleşiyor. Aşırı sağ figürler ortaya çıkıyor, emperyalist gerilimler artıyor ve kriz emekçilerin sırtına bindiriliyor. Arjantin emekçilerinin mücadelesi dünyanın dört bir yanındaki emekçilerin kurtuluşu için önemli bir arena.