Ali Koç Başkan, Fenerbahçe Şampiyon (mu)-Çağın Erdinç

Ali Koç Başkan, Fenerbahçe Şampiyon (mu)-Çağın Erdinç

“Fenerbahçe taraftarı şampiyonlukları bile beklemedi, Ali Koç’u beklediği kadar…” bu sözler sosyal medyada Ali Koç etiketinin altına yazan Fenerbahçeli bir taraftara ait. Bir başkası “Ali Koç gelecek; tüm dertler bitecek” diyordu.

Hak vermemek mümkün değil aslında. Zira koskoca Fenerbahçe kulübü bir diktatörün heveslerine kurban olmuş durumda. Kendisine Fenerbahçe başkanı diyen bir zat, Aziz Yıldırım, daha geçenlerde Fenerium mağazasının kapısına çöreklenmiş, içeri girmeye çalışan taraftarlara “Burası benim ulan! Ben ne zaman istersem o zaman girersiniz” diyordu. Naifliği elden bırakmayan Fenerbahçe taraftarlarından biri “Sayın başkanım, bu mağaza senin değil!” diyecek olduğunda Aziz Yıldırım “Konuşma lan” diyerek taraftarın sözünü kesiyordu. Fenerbahçe babasının çiftliği sanki! İstediğini alıyor; istemediğini kovuyor!

Fenerbahçe’nin en büyük değerlerinden birisi olan Alex De Souza’ya da aynısını yapmamış mıydı? Hatta ona destek olan Fenerbahçe taraftarına “Paralı köpekler, susun!” diye bağırmıştı canlı yayında! Bazı Fenerbahçeli taraftarlar kendisini Adolf Hitler’e benzetir. Haksız sayılmazlar. Eline siyasi imkân geçse Tayyip’i sollayacak tıynettedir kendisi.

Aziz Yıldırım sportif olarak da çok başarız bir isim. Futbolun “f”sinden anlamadığını söylesek abartmış olmayız. Sen takımı şampiyon yapan Ersun Yanal’ı gönder; takımı tanımayan yabancı isimlere kulübü teslim et; Fenerbahçe’nin “uçmasını” sağlayan Caner Erkin’in ve Gökhan Gönül’ü rakibine yolla; teknik direktörlere talimatlar yağdır! Bunca şeyden sonra başarının gelmesi mümkün olabilir mi? Fenerbahçe gibi bir kulüp neredeyse 10 yıldır Şampiyonlar Ligi’ne gidemiyor. Avrupa Ligi gibi daha alt zorlukta olan bir organizasyonda kendisinden çok daha kötü durumda olan Vardar’a eleniyor…

Evet, Fenerbahçe’de bir Aziz Yıldırım sorunu var. Peki ama kurtuluş Ali Koç mu? Ali Koç’a olan bu aşırı ilgi, Aziz Yıldırım nefretinden kaynaklanıyor olabilir mi? Siyasette Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkan her adayın pamuklara sarılıp sevilmesi gibi…

Ali Koç da bu durumdan iyi faydalanıyor. Aziz Yıldırım’ın karşısında “demokratik,” anlayan ve dinleyen bir başkan imajı çiziyor. Kısacası özlenen başkan imajını şimdiden oturttu. Ali Koç doğru hamleler yapıyor.

Ali Koç’un Fenerbahçe’ye ilaç olup olmayacağı sorusu ayrı bir tartışma konusu fakat Ali Koç’un derdinin Fenerbahçe olmadığını tüm taraftarların bilmesi gerekiyor. Nasıl ki Fikret Orman’ın derdinin Beşiktaş olmadığı gibi…

Türkiye’de futbol kulübü başkanları neden kodamanlar arasından seçilir? Çünkü kulüp yönetmek bedavaya reklam yapmaktır. Örneğin Yıldırım Demirören ismini daha önce bu kadar çok duyuyor muyduk? Bir yandan Beşiktaş’ı soyup soğana çevirdi; diğer yandan Beşiktaş üzerinden hem kişisel hem de firma reklamını yaptı. Sonra TFF başkanlığına kadar yükseldi.

Hiçbir kulüp başkanı, taraftarların samimi duygularını paylaşmaz. Taraftarlar cebindeki son kuruşla bilet alır; tıklım tıklım tribünlerde çile çeker; kulüp başkanı deri koltuklu locasında purosunu tüttürür. Endüstriyel sporun yapısı böyledir. Futboldan zerre anlamayan, sırf parası olduğu için kulüp yöneten kodamanlar, futbolu gerçekten bilen insanları denetler, onları kovar ya da keyiflerine bağlı olarak kulübe dahil ederler. Düşünün, Şenol Güneş gibi futbola yıllarını vermiş olan bir teknik direktörün geleceği, Fikret Orman’ın elinde. Fikret Orman kim? Futbol bilgisi ne? Sırf parası ve biraz da şirket yönetme bilgisi olduğu için o koltukta oturuyor. Futbolu gerçekten bilen ve futbola ömrünü adamış olan insanlara bu “meziyetler” sebebiyle hükmediyor.  Rıza Çalımbay da aynı şekilde. Sporda bulunduğu yere dişiyle tırnağıyla gelmiş nadir insanlardan birisidir. Arkasında “dayısı”, “amcası” olmadan Türkiye futbol tarihine adını kazımış sonrasında teknik direktör olarak futbol dünyasının içinde kalmayı tercih etmiştir. Böyle bir insanın geleceği de Trabzonspor başkanı Muharrem Usta’nın elinde. Neden Muharrem Usta’nın elinde? Çünkü Muharrem Usta Medical Park firmasının kurucusu. Çünkü babası zengin ve dolayısıyla kendisi zengin! Futbolu bilmesine gerek var mı? Zengin olması yeter. Muharrem Usta demişken; şunu da ifade edelim. Muharrem Usta’nın başkan olması, Ali Koç’un adaylık sürecinde parlatılmasına çok benziyor. Muharrem Usta’dan önce Trabzonspor’un başında İbrahim Hacıosmanoğlu vardı. Kadınlara hakaret eden ikinci Aziz Yıldırım’dı kendisi. Trabzonspor taraftarı hiçbir şeyi beklemedi Muharrem Usta’yı beklediği kadar. Sonra mı? Sonrası hüsran! Muharrem Usta şimdi kulüple resmen dalga geçiyor. “Koskoca Trabzonspor kulübünü yeyip bitirdik” diye demeç verdi geçenlerde.

Şimdi dönelim Ali Koç meselesine. Evet, Aziz Yıldırım gibi nefret edilen bir simanın karşısına kim çıksa bu kadar parlatılacaktı. Üstelik zaten “parlak” olan Ali Koç’un başkanlığa aday olması Fenerbahçe taraftarını çok heyecanlandırdı. Fakat endüstriyel sporun yapısı bu kadar bozukken Ali Koç’un her şeye derman olacağını beklemek büyük bir hata. Bugün “Ali Koç başkan Fenerbahçe şampiyon”  tezahuratları yapılıyor. Dün de “Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon” deniliyordu. Ali Şen kulübü yönetemeyince bu tezahurat yerini “Ali Şen başkan Fenerbahçe perişan” protestosuna bırakmıştı. Bu çok doğal. Zira kulüp başkanları babalarının hayrına kulüpleri yönetmezler. Tek amaçları markaları ve reklamlarıdır. Kapitalizm yerle yeksan edilmedikçe kulüpleri kodamanlar değil taraftarlar yönetmedikçe her sürecin sonu hüsran olacak.

Sosyal medyada “Yetiş ya Ali” şeklinde başlık açacak kadar ileri gitmek Alevi’lerin hassasiyetlerini endüstriyel futbolun saçmalıkları uğruna ağızlara sakız etmek çok ciddi bir sıkıntı. 

Son söz de Fenerbahçe’nin içerisindeki sözde muhaliflere. Neymiş, Koç’ların yönettiği oteller, Gezi döneminde eylemcilere kapılarını açmış! Koç’ların kapı dışarı ettiği işçilerin sayısına da bir bakın bence!

KATEGORİLER
ETİKETLER