Lübnan Krizde, Protestolar Yeniden Canlanıyor – Atilla Aliyev
Lübnan emekçileri ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birine tanıklık ediyor. 1975-1990 yılları arasında süren iç savaş, etni ve dini kamplaşmanın yarattığı istikrarsızlık, Covid-19 pandemisi, Beyrut Patlaması… Lübnanlılar yaklaşık 50 yıldır krizlerle iç içe.
Lübnan lirası 2019’dan itibaren % 90 civarlarında değer kaybetmiş durumda. Gıda, akaryakıt fiyatlarına yansıyan hayat pahalılığı emekçi Lübnan halkını açlığa mahkum bırakıyor. Lübnan’da Ekim 2019’da krize karşı başlayan sokak protestoları, kitlelerin zaman zaman gösterdiği yorgunluk emarelerine rağmen ortadan kaybolmadı; şimdilerde ise güçlü bir şekilde sahneye çıkıyor.
Son günlerde banka hesaplarındaki paralarını çekemeyen Lübnanlılar Beyrut’ta protesto düzenleyerek bir çok banka şubesini alevlere teslim ediyor. Nakit rezervi tükenmekte olan birçok banka hesap sahiplerine birikimlerini geri ödeyemiyor. Lübnan Merkez Bankası ülkedeki döviz kıtlığı nedeniyle döviz mevduatlarını uzunca bir süredir dondurdu.
https://twitter.com/FasihTaj/status/1669439629257482241?s=20
Yaşamı devam ettirmenin bile neredeyse lükse dönüştüğü Lübnan’da halkın öfkesi katmerlenerek artıyor. Ekonomik krizi siyasi kriz izliyor. 2022 seçimlerinden itibaren hükümet halen kurulabilmiş değil. Lübnan 7 aydır cumhurbaşkanı olmadan yönetiliyor. Ne IMF’nin eski Ortadoğu direktörü Cihad Azur ne de Hizbullah destekli Süleyman Frangiye son seçimde cumhurbaşkanı seçilmek için gerekli olan desteği alabildi.
Siyasi istikrarsızlığın ardından Lübnan Merkez Bankası başkanı Riad Salameh hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve suç duyuruları yönetici elitin halk nezdinde zaten zayıf olan meşrutiyetini tamamen kaybetmesine neden oluyor.
Emekçilerin değişim arzusu ve en acil talepleri etrafında örgütlenmenin su gibi hayati olduğu bir dönemde Lübnan Komünist Partisi’yse ‘halk cephesi’ taktikleri uygulamakta ve son zamanda LKP’ye yönelen kitleleri aldatmaktadır. Seçimlerde sol-burjuva ittifakını takip eden LKP Politbüro üyesi Raghid Jraidini seçim sonuçlarını böyle değerlendiriyor: “Pek çok kişi LKP’nin bir çeşit koalisyon ile seçime girmesinden çok memnundu. Bunu çok uzun zamandan beri talep ediyorlardı. “Sol, diğer sol veya daha az sol hareketlerle ya da partilerle bir arada olmalı” talebini yerine getirmeyi başardık. Bu LKP için de yeni bir düşünce tarzı, ancak doğru bir tarz olduğu kanıtlandı. Mesela şimdi 2-3 milletvekili ile doğrudan bağımız var. Daha öncesinde sadece Sayda’dan Osama Saad vardı. Bu bizim için kesinlikle siyasi bir ileri adım. Programlarımızı artık meclis içerisinden de tartışmaya açma imkânımız var.”
Lübnan’ın siyasi ve ekonomik krizinin çözümünün kestirme bir yolu yok. Ülkedeki siyasi aktörler çürümüşlüklerini hemen her fırsatta kanıtladılar ve halka vaad edebilecekleri hiçbirşeyleri kalmadı. Lübnanlı emekçiler için kurtuluş tıpkı bütün Ortadoğu halkları için olduğu gibi devrimci enternasyonalist bir önderlik etrafında buluşarak Sosyalist Ortadoğu hedefine yürümekten geçiyor.