Dünya Kupası, Kafala Sistemi:Sarı Yelekliler Katar'da
Katar’da 2022 Dünya Kupası için yapılan stadyum inşaatlarında kölece çalıştırılan göçmen işçiler greve çıktı. Geçtiğimiz haftadan bu yana başkent Doha’da devam eden protestoların büyümesiyle iş bırakma eylemleri ve ardından greve dönüşen işçi eylemlilikleri özellikle göçmen işçilerin insanlık dışı şartlarda günde 20 saate kadar çalıştırılmasının yarattığı haklı öfkenin bir sonucu.
Katar, 2010 yılından bu yana, devasa stadyum projeleriyle prestijini arttırmaya çalışsa da bu projelerin perde arkasında kapitalizmin ilkel birikim dönemindekini aratmayan yoğun sömürü koşulları ve modern kölelik gizli. Günlük en az 17 bazen de 20 saate varan çalışma saatleri… Bunun karşılığındaysa 10 dolar yevmiyeyle aylarca izin bile kullanamadan ya da maaşlarını bile alamadan çalıştırılan göçmen işçiler… İşte Katar’ın zenginliğinin, şatafatlı stadyumlarının ve yüzlerce metrelik gökdelenlerinin arkasında gizlenen gerçek bu.
Kafala Sistemi
Katar’ın nüfusunun %86’sını göçmen işçiler oluşturuyor. Bu işçiler, yoğunluklu olarak Nepal, Pakistan, Suriye ve Bangladeş gibi fakir Müslüman ülkelerden geliyor. Bu işçilerin Katar’da çalışabilmesinin yasal olanağıysa Kafala Sistemi’yle mümkün oluyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde de uygulanan bu sistem, her yabancı işçinin bir patronun kefaleti üzerine çalışma hakkı edinebilmesine olanak tanıyor. Yoğun sömürü koşullarını mümkün kılan da bu çarpık sistemin bağrında yatıyor. Göçmen işçilerin yoğunluklu olarak geldiği ülkelerdeki işçi simsarları, ajanslar işçilerden yüklü miktarda, yaklaşık 3-4 yıllık kazançları tutarında para talep ediyor. Bu borç karşılığında da pasaportlarına el konularak işçiler zorla köle haline getiriliyor. Bütün haklarından mahrum kalan işçiler barbarca şartlar altında, şantiye yataklarında bir yatağı iki kişi paylaşarak yaşamaya mahkûm bırakılıyor. Katar, dünya kamuoyunun tepkisi üzerine “Kafala Sistemi” ni 2016 yılında kaldıracağını belirtmişti fakat bu denli mega projelerde neredeyse bedava olan işgücüne olarak sağlayan bu sistemden Katar hükümetinin de vazgeçmek istemeyeceği çok açık.
45 derecenin üzerindeki sıcaklarda, doğru düzgün hiçbir güvenlik önlemi alınmadan, insan hayatının hiçe sayıldığı bu şartlarda birçok işçi cinayete kurban gidiyor. Yalnızca Nepal Hükümeti’nin açıkladığı rakamlar, 426 vatandaşının bu iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği yönünde. Toplamda 80’i aşkın ülkeden göçmen işçilerin çalıştığı Katar’da ise toplam rakamın binleri aştığı, böyle giderse 2022 yılına kadar on binleri bulacağını tahmin etmek güç değil.
Sarı Yelekliler Katar’da!
İşte bu insanlık dışı şartlara karşı geçtiğimiz hafta göçmen işçiler sarı yeleklerini de giyerek sokaklara akın etti. Çok temel bir talepleri var: İnsanca çalışmak, insanca yaşamak!
Dünyanın her yerinde sömürmeye devam eden, sömürdükçe var olan vahşi kapitalizm, petrolle zengin olan Arap ülkelerinde bu zenginliği göçmen işçileri sömürerek pekiştiriyor. Fransa’dan Katar’a , sarı yeleklerini giyip sokakları işgal eden, kapitalistlerin karşısında duran işçiler hem patronların hem de onların siyasi temsilcileri olan burjuva devletlerin canını sıkmaya devam edecek.