Bireysel Emeklilik Soygunu Mecliste
2001’de Türkiye’de uygulanmaya başlanan Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılmayı 45 yaşın altındaki çalışanlar için zorunlu hale getirecek olan yasa tasarısı Meclis’e geldi. Yasa meclisten geçerse, 45 yaş altı tüm çalışanların isteğine bakılmaksızın bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi söz konusu olacak.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, daha önce zorunlu bireysel emeklilikle ilgili olarak yaptığı açıklamada, 45 yaş altı tüm çalışanların, işverenleri tarafından, zorunlu olarak BES’e dahil edileceğini söylemişti. Plana göre çalışanlardan her ay 100 lira kesilecek ve bu paralar kişilerin kendi adlarına açılacak bireysel hesaplarda tutularak, emeklilik fonlarında değerlendirilecek.
Hürriyet’in haberine göre, daha önce 6 ay boyunca zorunlu tutulacak sisteme giriş, 2 aylık zorunluluğa düşürüldü. Yasa tasarısı 45 yaş altındaki mevcut tüm çalışanları kapsıyor. Sistemin uygulaması ise Ocak 2017’de başlayacak.
Bu ülkede emekçiler, normal yaşam standartlarını tutturabilmek için bütçelerini borçla (kredi kartlarıyla, kredilerle) döndürürken, yasa geçtiği takdirde bireysel emeklilik şirketleri daha çok para toplayabilsin diye daha çok borçlanacak, daha çok borç faizi ödeyecek.
Sosyal Güvenliği Özelleştirmenin İlk Adımları!
Mesele sadece cebimizden çekilip zorla alınacak kesintiler de değil, bu uygulama sosyal güvenlik sisteminin ortadan kaldırılmasının ilk adımı. Devlet güvencesi altında hem işçi hem patrondan yapılan kesintilerle oluşturulan sosyal güvenlik sistemi anayasal bir hak; şimdi ona da göz dikmiş durumdalar. İlk etapta pilot uygulamasını yapacakları bireysel emeklilik modeliyle sadece çalışanların sırtına yüklenmiş bir emeklilik sistemi yaratmayı hedefliyorlar. Böylece yıllarca alın teri döken bizler, emekli olma hakkımızı ve bu süreçte alacağımız maaşı da çalışırken zaten yetmeyen maaşlarımızdan ödemek zorunda bırakılacağız.
Emeklilik primi olarak ödeyeceğimiz paraları yıllarca kasasında biriktiren, işletecek olan özel sektör ise bu işi yeni bir rant kaynağına çevirmiş olacak. Yani işçinin emekli olunca eline geçecek maaş için yıllarca tek başına ödeyeceği paralar, patronların kasasını dolduracak yeni bir kaynağa dönüştürülmeye, sosyal güvenlik sistemi de özelleştirilmeye çalışılıyor.
Biz emekçiler kazanılmış haklarımızı elimizden almaya çalışan yoğun saldırılar altındayız; kıdem tazminatımız gasp edilmek isteniyor, artan vergi dilimleriyle maaşımız kuşa çevriliyor, kiralık işçilik gibi insanlık dışı-kölece çalışmaya zorlanıyor, (tüm çalışanların) %40’ımız asgari ücretle yaşamaya mahkum ediliyoruz.
Bütün bu saldırıları durdurmanın tek yolu birlikte mücadeleden geçiyor.