Giyim Sektöründeki Sorunlar Üzerine Bir Emekçi İle Röportaj
Koton işçilerinin yaşadıkları sıkıntılar son dönemde sıkça gündeme geliyor. Aslında Koton’daki sömürü perakende, giyim sektörlerindeki tek örnek değil. Sosyal medyada Koton işçilerinin başlattığı kampanyaya özellikle aynı sektörde çalışan ve destek olan çok sayıda insan var. Twitter’da bu konuda iletişime geçtiğimiz bir mağaza yöneticisi ile karşılaştıkları sıkıntıları görüştük. Konuştuğumuz emekçinin adını herhangi bir problemle karşılaşmaması adına yayınlamıyoruz.
Sosyalist Gündem: Çalışma süreleriniz, koşullarınız nasıl?
Günlük çalışma saatimiz 10 saat; fakat bunu denetleyip bir rutine başlayamıyorum. O yüzden bazen 11-12 saat.
Yemek ücretimiz aylık 300 TL yani 26 çalışma gününe böldüğümüzde günlük 12 TL bile değil. Sürekli maaşlar ve primler gecikmeli ödeniyor. Ayrıca ciddi bir mobing var; özellikle satış düşükken arttırılması adına baskılar var.
Sosyalist Gündem: Çalışanlardan tepki geliyor mu bu koşullara karşı?
Çalışanlar şikayetçi ama bu şikayet tamamıyla kendi aralarında konuşmalardan ibaret kalıyor. Yönetimle bu konuların bahsi bile geçemez; çünkü konuşulduğu anda konuyu dile getiren personel topun ağzına konur.
Sosyalist Gündem: Çalıştığınız mağazada çok sık işten çıkarma, rotasyon oluyor mu?
Tabi sürekli çalışanlar değişebiliyor; çünkü özel sektör koşulları ve haklar çok rahat bir şekilde gasp edilebiliyor.
Sosyalist Gündem: Koton çalışanlarının direnişi nasıl karşılandı çalışanlar arasında? Örnek alanlar var mı?
Açıkçası çalışanların böyle bir yaklaşımı olmadı, zaten sosyal medya kullanımı instagramdan ibaret; haberleri bile yoktur bu direnişten. Sadece ben senelerdir içinde bulunduğumuz koşullardan dolayı hep itiraz eden oldum. Ve yıllardır mağazacılık sektörüyle ilgili sendikaların eksikliğinden şikayet ettim.
Sosyalist Gündem: Peki sizin bu konuda bir girişiminiz oldu mu?
Hayır olmadı; ama dediğim gibi belki benim bilgisizliğimden belki de gerçekten öyle olmasından. Eksik görüyorum mağazacılık alanında sendikaları.
Bugün geldiğimiz süreçte görüyorum ki Koton işçileri öncülüğünde ses çıkaranlar oluyor.
Sosyalist Gündem: Siz örneğin mağazada yöneticisiniz. Çalışanlarınıza kolaylık gösteriyor musunuz işle ilgili konularda?
Ben mağazanın müdürüyüm, ve açıkçası personelimi tek motive eden şey benim gibi bir yöneticileri olması. Tabi bunu onlar da dile getirdiği için söylüyorum. Mesela yönetime kalsa ayakta durmaları en güzeli. Ama ben mağazada özellikle müşteri yokken otırmalarını dinlenmelerini istiyorum.
Sosyalist Gündem: Esas patronlarınızın yaklaşımı pek sizin gibi değildir diye düşünüyoruz.
Patron her geldiğinde mutlaka bir bahane bulup şurası niye böyle burası niye dağınık. Yani Mağaza dört dörtlük bir durumda bile olsa patron mağazaya geldiğinde ben bilirim ki fırça atacak. Fırçayı ilk yiyen de genelde ben oluyorum.
Sosyalist Gündem: Siz üst yönetime yaşadığınız sıkıntıları dile getiriyor musunuz?
Yani patrona olmasa bile üst yöneticilerime ara sıra bunları dile getiriyorum; ama dikkate alınmıyor. Açıkçası genel olarak bakacak olursak ben dahil hepimiz işimizi kaybetme korkusu ile bu konularda daha çok susmayı tercih ediyoruz. Bugün işsiz kalsak kiramız günlük yaşam koşullarımız anında sekteye uğrar.
Sosyalist Gündem: İşçi güvenliği veya sağlığı konusunda herhangi bir önlem alınıyor mu? Bu tarz sektörlerde ayakta kalmaya bağlı olarak çalışanlarda meslek hastalığına yakalanma olasılığı çok yüksek genelde.
Bizim iş güvenliği olayı şöyle: Uzman mağazaya gelir imza alır gider. Adet yerini bulsun diye de iyi misiniz şeklinde sorar ama bazen.
Sosyalist Gündem: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Hocam eklemek istediğim tek şey, birisi veya birileri bu işe el atsın yoksa patronların oluşturduğu denizde hepimiz boğulacağız.