Can Dündar & Erdem Gül İki Aydır Tutuklu! (Hukuka Marksist Bakış)
Ne Olmuştu?
Can Dündar’ı ve Erdem Gül’ü bugünkü sürece götüren olaylar zincirini hatırlayalım. İlk olarak Cumhuriyet savcısı Aziz Takçı’nın talimatıyla Adana’da tırlar durduruldu. Tırlara eskortluk eden araçtakiler gözaltına alınırken söz konusu kişiler MİT mensubu olduklarını iddia ederek olay çıkarttı. Tırı durduran askeri yetkililer, olay yeri inceleme kamerasıyla tırların içerisindeki konteynerleri görüntüledi. Tırların içerisinde, Suriye’deki selefi örgütlere giden silahların olduğu çok açıktı; ancak AKP, Suriye’yi bataklığa dönüştüren politikalarını ifşa eden herkesi görevden aldı. Tırları durduran askeri görevlilerden savcıya kadar herkes yargılandı. Birçoğu meslekten uzaklaştırıldı.
Sonraki süreçte, savcılık ya da jandarma tarafından yapıldığı sanılan kamera kayıtları ortaya çıktı. Jandarmaların savcı nezaretinde tırlardaki konteynerlerin kapaklarını açtığı, açılan konteyner ve çelik kasalarda, önce bir miktar ilaç; ilaç kutularının altında ise havan ve top mermisi ile ağır makineli tüfek mermilerinin bulunduğu görüntüler Cumhuriyet Gazetesi’nde yer aldı.
İşte her şey bundan sonra oldu. İlk işaret Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. 31 Mayıs 2015 gecesi katıldığı TV programında Can Dündar’ı açıkça tehdit eden Erdoğan ” Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu” dedi.
Artık Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkanları “kanun” kabul etmeyi alışkanlık haline getiren yargı organı da hemen devreye girdi. Soruşturma başlatıldı. Ve nihayetinde 26 Kasım tarihli duruşma gününde ifade vermek üzere mahkemeye giden Gül ve Erdem tutuklandı.
Haber Yapmak Suç Değildir!
Dündar&Gül’e Özgürlük! Tüm Gazetecilere Özgürlük!
Hem uluslararası hem de ulusal hukukta normatif olarak mevcut olan, insan hakları belgelerinde defalarca tekrarlanan “ifade özgürlüğü”müzden geri adım atmayacağız. AKP ve Erdoğan’ın çıkarları ve söylemleri doğrultusunda gerçekleştirilen bu yargı faaliyetinin hiçbir hükmü yoktur!