Sosyalizm Kazanacak!
/ Emekçiden / Renault Direnişi Yayılıyor; İşçi Sınıfı "Sahaya" İniyor! – Tilbe Akan

Renault Direnişi Yayılıyor; İşçi Sınıfı "Sahaya" İniyor! – Tilbe Akan

on 19 Mayıs 2015 - 00:42 Kategori: Emekçiden, Gündem

“Sınıf savaşı bitti!” lâfazanlığına Türkiye özelinde en büyük cevap (son zamanlarda) Tekel direnişinden sonrişçia Renault direnişiyle veriliyor. Ancak Renault direnişini gizlemek için burjuva basın elinden geleni yapıyor. Örneğin, haber sıralamasında Ali Ağaoğlu’nun koleksiyonuna kattığı son model arabadan sonra birkaç dakikalık “basit” haber olarak geçiyor Renault direnişi. Kapitalizmin “yılmaz savunucuları” işçi sınıfının sesi yükseldiğinde o sesi bastırmak için kakafoni üretmek konusundaki “ustalığını” sergilemeye devam ediyor.

Muktedirler Korkuyor Çünkü…

Otomativ sektöründeki başka fabrikalara yayılan Renault direnişinin, patronları, burjuva lâfazanları ve patronların iktidarı AKP’yi endişelendirmesi  son derece doğal. Zira Türkiye egemen sınıfları otomativ sektöründe çalışan işçilerin üzerinde yükseliyor. Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, otomativ endüstrisi ocak ayında 1 milyar 730 milyon 321 bin dolarla en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu. Yuvarlak rakamlarla 2014’ü analiz edecek olursak benzer sonuçlarla karşılaştığımızı göreceğiz. 2014 yılı içerisinde yaklaşık 160 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Metal sektöründen yapılan üretim toplam ihracatın %50’sini oluşturdu.

Kısacası Türkiye ihracatındaki en önemli payı metal sektörü ve metal sektörüyle doğrudan ilintili olan otomativ sektörü oluşturuyor. İşçilerin yaktığı direniş ateşinden patronların ve AKP’nin bu kadar rahatsız olmasının en önemli nedenlerinden birisi bu. Grev erteleme gerekçesi olarak TOMA üretilmesi gerektiğini söyleyen AKP iktidarı ve patronlar aynı gemide yol alırken işçi sınıfı, yoksullar denizde boğulmaya terk ediliyor. İşçi sınıfı gemiyi zaptetmek için harekete geçtiğinde ise, görüldüğü üzere AKP ve patronlar tek ses; tek vücut olabiliyorlar.

AKP’nin Nefret Siyasetinin Panzehiri: Sınıf Kardeşliği!

Ancak zenginlere ve zenginlerin iktidarına kötü bir haberimiz var: İşçi sınıfı gürlemeye başladı! Ve 5 yazı içibin işçinin çalıştığı Renault’ta başlayan domino etkisi patronların karşısına dikilmeye devam ediyor. Renault, Tofaş ve Coşkunöz firmasının ardından otomotiv sektörü için yan sanayi üreten Mako işçileri de direnişe geçti. Yaklaşık 100 kişi gece vardiyasından çıkmadı. Sabah gelen işçiler ise fabrikaya girmedi. 06.00-12.00 vardiyası da direnişe destek verdi. Diğer firmaların işçileri de Mako ile birleşti. Mako’da 1200 civarında işçi bulunuyor. Firma; Renault, Tofaş ve Hyundai markaları için yan sanayi üretiyor. Ayrıca Renault’daki direnişe destek için Delphi, Coşkunöz, Valeo, Mako, Tofaş, Maysan Mando’nun da aralarında bulunduğu pek çok fabrikadan işçiler geldi.

Evet, bu süreçte hava işçiden yana esiyor. Ancak sürecin “tribünlerden” takip edilmesi durumunda  Türkiye sosyalist solu ile işçi sınıfı arasındaki “mesafe” iyice artacaktır. Tersine, Sosyalist solun etkili kampanyalarla, deyim yerindeyse işçi sınıfıyla birlikte sahada mücadele etmesi çok önemli kazanımları beraberinde getirebilecektir. Sözünü ettiğimiz dönüm noktalarından dolayı tarihi bir süreçten geçiyoruz. AKP’nin mezhepsel, etniksel kışkıyazı içi 2rtmalarına panzehir olabilecek yegâne güç işçi sınıfının örgütlü gücüdür. Bugün işçi sınıfı; Laz, Kürt, Türk, Alevi, Sünni hep beraber ortak düşman olan patronlara karşı direnirken yaşam biçimleri üzerinden emekçileri ayrıştırmaya yönelik özel çaba sarfeden, toplumu kutuplaştırmak adına her türlü yolu deneyen AKP’ye karşı da “sınıf kardeşliği” şiarını yükseltiyor. Ve nihayetinde patronların ve onların iktidarı AKP’nin sonunu getirecek olan sınıf savaşının kıvılcımları Renault’tan yayılmaya devam ediyor.

Sonuç

İşçi sınıfının kaderinin madenlerde, tershanelerde, fabrikalarda ölmek olduğunu söyleyen zenginlerin iktidarı AKP, grevi engellemek için elinden geleni yapacaktır. Tekrar ve altını çizerek söylemek gerekiyor: tarihi bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte atılacak adımlar ezilenlerin geleceklerinin şekillenmesi açısından hayati öneme hâiz olacaktır.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı