Sosyalizm Kazanacak!
/ Dünyadan / Çin’in Futbol Sevdasına Dair- Emre Güntekin

Çin’in Futbol Sevdasına Dair- Emre Güntekin

on 24 Ocak 2017 - 11:33 Kategori: Dünyadan, Emre Güntekin

 Çin futbolu son yıllarda yaptığı astronomik transferlerle spor kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor. Harcanan paralar futbol piyasası için dudak uçuklatıcı boyutlara ulaşırken, Çin’in bu yönelime girmesinin arkasında ekonomi-politik sebepler yatıyor.

Özellikle 2000’li yılların ardından dünyanın imalathanesi olarak adlandırılan ve muazzam bir işgücü sömürüsüne dayanan ekonomisiyle ekonomisi ABD ile yarışır hale gelen Çin, son yıllarda bunun yan etkilerini de yaşıyordu. Çin sahip olduğu 18.4 Trilyon Dolar’lık Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ile Dünyanın en büyük ekonomik gücü haline geldi. (Amerika’nın GSMH’sı ise 17.4 Trilyon Dolar).Fakat son yıllarda Çin ekonomisi daralmaya başlarken, Çin Komünist Partisi yönetimi ekonomi modelinde değişime gitmeye başlamıştı. Çin’in Devlet Başkanı Xi Jinping göreve geldiği 2012 yılında Çin Komünist Partisi’nin Merkez Komitesi’ne yaptığı konuşmada ülkesinin artık fason üretici kimliğini bırakıp hizmet ve servis sektörünün öne çıktığı daha sürdürülebilir modele geçmesi gerektiğini belirtmişti. Geçtiğimiz yıllarda sömürüye karşı yükselen işçi mücadelelerinin ardından, işçi ücretlerinde kazanımlar elde edilirken Çin yönetimi de artık sadece ucuz mal üretip ihraç eden değil, ülke içindeki tüketimi daha da arttıracak bir modeli oturtmaya çalışıyor. Ayrıca artan işçi ücretleri ile birlikte tarımsal nüfusun kentlere çekilmesi de Çin yönetiminin planları arasında. Son yıllarda Çin ekonomisi katma değeri yüksek metaların üretimine yönelirken, fason üretim işgücünün Çin gibi düşük maliyetlerle sağlanabildiği Vietnam gibi Uzakdoğu ülkelerine kayıyor.

Kent nüfusunun artışı tüketim ekonomisinin de aynı oranda canlanması demek. Yönetimin hedeflediği orta sınıf bir refah toplumunu simgeleyen “Çin Rüyası”na ulaşmanın temel motoru tüketimin artırılması olacaktır. Bu amaçla turizm, sağlık, marka tekstil, sinema başta olmak üzere nitelikli eğlence gibi alanlarda devlet desteğiyle yatırımlar artırıldı. Futbol da Çin için giderek bu tüketim ekonomisinin bir parçası haline geliyor. Çin futbolunu izleyen uzmanlardan Chris Atkins, Sky Sports’a şöyle diyor: “Çin, ekonomisini sadece imalata dayalı olmaktan çıkarıp, spora ve eğlenceye de yatırım yapmak istiyor.” Çin’in hedefi 2025 yılına kadar futbolun ekonomik büyüklüğünü iki katına çıkarabilmek. Çin’in büyük kentlerinde sokaklarda Milan, Real Madrid, Bayern Münih gibi büyük Avrupa takımlarının formalarının daha sık görülmeye başlanması bu hedefin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor.

Devletin futbola desteği kapsamında 20 binin üzerinde tamamen futbol temalı okul ve kolej açılarak en az 100 bin profesyonel futbolcu yetiştirilmesi öngörülüyor. Bu yönüyle Çin futbol değirmenini sadece taşıma suyla değil, altyapıdan gelen yerli yeteneklerle de desteklemenin planını yapıyor. Fakat kısa vadede futbola olan ilgiyi artırmanın yolu yıldız futbolcu transferleri. Son yıllarda Çin takımlarının yaptığı transferler şöyle:

  • Oscar – 60 milyon Euro (Chelsea’den Shanghai SIPG’ye)

  • Hulk – 56 milyon Euro (Zenit’ten Shanghai East’e)

  • Alex Teixeira – 50 milyon Euro (Shakhtar Donetsk’ten Jiangsu Suning’e)

  • Jackson Martines – 42 milyon Euro (Atletico Madrid’den Goungzou Evergrande’e)

  • Ramires – 30 milyon Euro (Chelsea’den Jiangsu Suning’e)

  • Elkeson – 18.5 milyon Euro (Evergrande’den Shanghai SIPG’ye)

  • Gervinho – 18 milyon Euro (Roma’dan Hebei China Fortune’ye)

  • Paulinho – 14 milyon Euro (Tottenham’dan Goungzou Evergrande’e)

  • Fredy Guarin – 13 milyon Euro (Inter’den Shanghai Shenhua’ya)

  • Luis Fabiano – 11 milyon Euro (Sao Paulo’dan Tianjin Quanjian’a)

Çin takımlarının ağırlıklı olarak Latin Amerika’dan transferlere yönelmesinde ise günümüz Çin futbolunun eksiklikleri yatıyor. Çinlilerin fiziksel olarak zayıf kalması ve teknik olarak zayıflığı, Çin kulüplerini fizik olarak güçlü ve teknik kapasiteleri yüksek Brezilyalı futbolculara olan ilgisini artırıyor. Ayrıca Avrupa futbolunda yer edinmiş yıldız futbolcuların paradan ziyade kariyerlerini düşünmelerine ve bu nedenle Çin’e getirmenin zorluğuna karşın; finansal olarak zayıf Latin Amerika kulüplerini ve maddi olarak Latin Amerika’da aradığını bulmayan yıldız futbolcuları ikna etmeyi kolaylaştırıyor.

Yıldızların katılımıyla birlikte Çin liginin yayın haklarının piyasa değeri 21 milyon dolardan 300 milyon dolara yükseldi. China Media Capital firması Çin liginin yayın haklarını 5 yıllığına 1 milyar 223 milyon dolara satın aldı. Öte yandan Letv Sports & Technology firması İngiltere Premier Ligi’nin yayın haklarını 400 milyon dolara alarak dünya futboluna olan ilgiyi artırdı.

Çin’de futbol takımlarının maddi güçleri büyük oranda sponsor firmalardan karşılanıyor. Bu konuda en çarpıcı örnek Goungzou kulübü. 2010 yılında ligden düşen kulüp, Çin’in en büyük inşaat şirketlerinden birisi olan Evergrande firması tarafından satın alındı. Şirketin sahibi 7 milyar dolarlık servetiyle ülkenin en zengin 5. Kişisi. Kulübe para musluklarını açan zengin sahipleri sayesinde Goungzou Evergrande kulübü 4 sezon üst üste şampiyon olurken, geçtiğimiz yıl Asya Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı başardı. Kulüp hisselerinin % 50’si 2014 yılında online alışveriş devi Alibaba firmasına satıldı. Buna örnek olan bir başka kulüp ise Shanghai Shenhua. Kulüp Shanghai Greenland Shenhua yatırım ortaklığı tarafından satın alındıktan sonra birbiri ardına pahalı transferlere imza atmıştı.

Çinli şirketlerin futbol için para musluklarını açmaları da sebepsiz değil. Bu sayede uluslararası anlamda ciddi bir reklam yapılmış oluyor. Bu amaçla şirketler sadece Çin klüplerine değil, uluslararası klüplere de yatırım yapıyor. Dalian Wanda Group, A.Madrid’in %20’sini, China Media Capital de M.City’nin sahiplerinden Abu Dhabi Group’un %13’ünü alırken, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Manchester City’i ziyaret ederek ilgisini göstermişti.

Sonuç olarak, Çin gibi dünyada ekonomik ve siyasi dengeleri sarsabilecek bir ülkenin futboldaki çıkışını da dikkatle izlemek gerekiyor. Günümüzde ekonomik olarak ulaştığı devasa boyut nedeniyle futbolun basit bir eğlence ve spor dalı olarak kalamayacağı aşikar. Çin futbolu hem ekonominin ciddi bir pastasına hem de gelecekte kazanmayı hedeflediği başarılarla ülke imajını güçlendiren bir araca dönüştürmek istiyor.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı